Erzincan İliç'teki maden faciasında göçük altında kalan 9 işçiyi arama çalışmalarında 52 saat geride kaldı. Gerekli önlemlerin alındığı belirtilse de toprağa ve su kaynaklarına kimyasal madde sızıntısı ihtimali reddedilemiyor.
Kanada merkezli, Türk ortaklı şirketin kabarık sicili facianın bir ihmal sonucu yaşandığının ipucunu veriyor. Birçok alandan mühendisler de bunu doğruluyor.
Son olarak Enerji Bakanı, hâlâ Erzincan'a gitmediğini aktardığı yabancı şirket temsilcilerinin "zaafiyet içerisinde olduğunu" söyledi.
Peki, altı ay önce "denetlenen" ve faaliyetlerine hız kesmeden devam eden madende hangi ihmal işçileri faciaya sürükledi?
'Hata uygulamada'
soL'a konuşan TMMOB Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, göçen liç yığınının büyüklüğüne işaret ediyor:
"Muhtemelen ya projede ya projeye uygun olmayan çalışmada ya da her ikisinde birden hata vardır. Ben daha çok uygulama hatası olduğunu düşünüyorum çünkü öyle bir projeyi kabul etmezlerdi. Dün yerinde gözlemledik. Öyle bir yığın liçinin oraya uygun olmadığını düşünüyoruz."
Ayhan Yüksel, yığın liçin göçmesine birçok etmenin neden olabileceğini söylüyor. İçindeki solüsyon miktarı, solüsyonun geçirgenliği, giren ve çıkan solüsyonun oranları, kullanılan çimento, basamak yükseklikleri, şev açısı... Yapım esnasında bu etmenlerin hepsinin bir arada değerledirilmesi gerekiyor. Yüksel'e göre, "bu olay muhtemelen bunları biri ya da birkaçı bir araya geldiği için yaşandı."
'Yeni liç alanı için beklenmeliydi'
Maden mühendislerine göre yapım kurallarına uyulmamasının ardında üretim baskısı, kaynağındaysa yükselen altın fiyatları var:
"Bizim ana düşüncemiz burada bir üretim zorlaması olduğu. Yığın liçi çok yüksek. Orada yeni bir alan için izin istemelilerdi. Olan alan için izin çıkana kadar da üretimi durdurmaları lazımdı. Ama tabii altının onsunun 2 bin doları geçtiği bir dönemde kimse bunu göze almamış, üretime devam etmişler."
İşçilerin açıklamaları mühendislerin öngörülerini doğrular nitelikte. Katlar halinde yığılan liçin 23'üncü katından itibaren risk teşkil ettiğini kaydeden bir madenci, çöken alanın 33 katlı olduğunu söylüyor.
Maliyetten kaçıldı, hatalı çalışma yapıldı
Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veyis Sır, yerinde inceledikleri liç yığınındaki eksiklikleri şöyle anlatıyor:
"Yığının taban ile neredeyse 90 derece açı yapacak boyutta güvensiz olduğunu görüyorsunuz. Bu yığının gerekli çalışmalar yapılarak yataylaştırılması, basamaklarla yığın yükün dağıtılması gerekirdi. Ancak tabana verilmiş bütün yığının yükü. Yığının yataylaştırılması ve yükün dağıtılması çalışmaları, görüntülerden görüldüğü kadarıyla hiç yapılmamış. Ekstra bir maliyet çıkaracağı için kâr hırsıyla bu çalışmaların yapılmasından kaçınıldığını düşünüyorum."
'Uyarılarımız dikkate alınmadı'
İliç'teki maden hakkında birçok kez siyanürün yeraltı suları ve toprağa karıştığına ilişkin şikayetlerde bulunduklarını hatırlatan Veyis Sır, sonuç alamadıklarını söylüyor:
"Ancak yetkililer uyarılarımızı dikkate almadı. Fırat Nehri gibi ülkemizin, bölgenin, hatta Orta Doğu'nun önemli bir su kaynağına bu kadar yakın bir mesafede altın madenciliğinin çok tehlikeli olduğunun altını hep çizdik. Bu uyarılarımız dikkate alınsa bugün bu faciayı yaşamamış olacaktık."
Bakan Alpaslan Bayraktar, facianın bölgede yol açtığı hasarın giderilmesi için çalışmaya başladıklarını belirterek, "Bundan sonraki aşama maden özelinde ciddi bir rehabilitasyon süreci" dedi.
Atılacak ilk adımın liçin kaldırılmasına yönelik çalışmalar olacağını kaydeden Ayhan Yüksel, "Umarım bilimsel kriterlere uygun biçimde yaparlar" temennisinde bulunuyor.
Haber kaynağına buradan ulaşabilirsiniz.