Soma`daki Maden Faciası
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisler Odası Başkanı Ayhan Yüksel, "Soma Kömür İşletmeleri AŞ, Soma Cumhuriyet Savcılığı, Türkiye Kömür İşletmeleri, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘ndan yaklaşık 26 bilgi, belge ve kayıt gibi evrak istedik ancak gerekçeler gösterilerek evrak teslimi yapılmadı" dedi.
Yüksel, Maden Mühendisler Odasında düzenlenen toplantıda, 301 maden işçisinin ölümüne neden olan Soma‘daki maden faciasına ilişkin hazırladıkları ön raporu açıkladı.
Oda olarak sorumluluklarının kazanın nedenlerini en net ve somut biçimde kamuoyuna sunmak olduğunu anlatan belirten Yüksel, detaylı teknik raporun hazırlanması, faciaya neden olan teknik ihmal ve hataların tespit edilebilmesi için ocağa girilebilmesi, istenen bilgi, belge ve kayıtların odayla paylaşılması gerektiğini ifade etti.
Yüksel, raporun hazırlanması için "Soma Kömür İşletmeleri AŞ, Soma Cumhuriyet Savcılığı, Türkiye Kömür İşletmeleri, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘ndan yaklaşık 26 bilgi, belge ve kayıt gibi evrakın istendiğini ancak gerekçeler gösterilerek kendilerine evrak teslim edilmediğini" söyledi.
Kazanın nedenin anlaşılabilmesi ve yeni kazaların engellenmesi için söz konusu belgelerin çok önemli olduğunu vurgulayan Yüksel, belgelere ulaşamadıkları için sadece ön rapor hazırlayabildiklerini dile getirdi.
Olayın kamuoyuna "trafo patlaması" olarak duyurulduğunu hatırlatan Yüksel, yaptıkları çalışmalarla kazanın patlamadan kaynaklanamayacağını paylaştıklarını ve tespitlerinin resmi makamlar ile işveren tarafından da kabul edildiğini kaydetti. Henüz bilirkişi raporunun çıkmadığına dikkati çeken Yüksel, kazanın Soma kömürlerinin kendiliğinden yanma özelliği nedeniyle meydana geldiğini belirtti. Elekrik kabloları, ahşap tahkimat malzemeleri ve plastik olduğu iddia edilen basınçlama borularının yanması ve ortama çıkan karbonmonoksit gazı sonucu çok sayıda işçinin zehirlendiğini belirten Yüksel, otopsi raporları sonucuna göre de ölümlerin bir kısmının yanmayla meydana geldiğini söyledi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasına eleştiri -
Yüksel, Türkiye‘de işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin yaşama geçirilmesi için oluşturulmuş mevzuatın sistemsel sorunları çözecek yeterlilikte ve nitelikte olmadığını vurgulayarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuyla işverene verilen işçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden satın alabilme hakkının, özünde işçi sağlığı ve güvenliği sisteminin de "taşeronlaştırılması" anlamına geldiğini dile getirdi.
Soma Havzası gibi, kendiliğinden yanmaya elverişli olan ve metan içeren kömür yataklarında yapılan üretimin bilim ve teknolojiden en üst düzeyde yararlanarak planlanılması ve tek elden işletilmesi gerektiğine işaret eden Yüksel, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Havza niteliğinde olan maden sahaları, belli belirsiz rezervler üzerinden üretim hedefleri konularak hizmet alımı veya taşeronlaştırma yoluyla işlettirilmektedir. Yaşananlar bize göstermektedir ki; Soma faciası ve benzeri çok ölümlü kazalar maden ocaklarının adı özelleştirme olmaksızın, ‘özelleştirme‘ araçları olarak devreye sokulan hizmet alımı veya taşeronlaştırmanın sonucudur. Büyüme ve küresel piyasalarla rekabet edebilme adına uygulanan üretim zorlaması, uzun çalışma saatleri, işçi maliyetlerinin düşürülmesi, bir maliyet unsuru olarak görülen işçi sağlığı ve iş güvenliğinden yapılan fedakarlıklar; daha kötü çalışma koşullarını ve kazaları beraberinde getirmekte, sonrasında yaşananlar ise kalkınma için bu koşullara katlanılması gerektiği söylevine, işin fıtratına bağlanmaktadır."
Yeni bir sistem kurgulamak üzere; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, meslek odaları temsilcilerinin eşit katılımıyla çözüm önerilerinin tartışılacağı bir çalıştayın zaman kaybetmeden yapılması gerektiğine işaret eden Yüksel, çalıştayda alınacak kararların ivedilikle sektörde uygulanmasının, maden ocaklarında bundan sonra olabilecek iş kazalarının önlenmesi hususunda atılabilecek ilk ve en önemli adım olduğuna dikkati çekti. - Ankara