Esad sonrası Suriye’de iktidara gelen HTŞ ve uzantıları, ülkedeki kaosu her geçen gün daha da derinleştirirken, Lazkiye, Tartus ve Humus bölgelerinde yüzlerce Alevi sivil katledilmiştir. Suriye’ye demokrasi ve birlik getireceği iddia edilen emperyalist destekli mevcut anlayış, aksine, önlem alınmadığı takdirde Ortadoğu’da ve Suriye’de yeni savaşların fitilini ateşleyecek, sivillerin ve masum insanların katliamına neden olmaya devam edecektir.

Her insanın yaşam hakkı kutsaldır. Mezhepsel veya etnik temizlik hedefleyen bu katliamlar, insanlığa karşı işlenmiş ağır bir suçtur. Ülkemizdeki tüm demokratik örgütler ve kamuoyu, yanı başımızda gerçekleşen bu katliamlara sessiz kalmamalı; mezhepçi ve etnik katliamlara karşı güçlü bir mücadele mekanizması oluşturmalıdır.

Bizler, savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz! Kontrolden çıkmış, katliamcı selefi grupların silahları derhal toplanmalı, bu vahşet durdurulmalıdır. Uluslararası insan hakları örgütlerini ve Birleşmiş Milletleri göreve çağırıyoruz: İnsanlığa karşı işlenen bu suçları derhal durdurun!

Saygılarımızla,