TMMOB Maden Mühendisleri Odası

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI SAYIN TANER YILDIZ` A YAZILAN YAZI

 

SAYIN TANER YILDIZ

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI

İNÖNÜ BULVARI NO: 27

BAHÇELİEVLER / ANKARA

Ankara, 12.04.2012

Sayı     : 2137

Sayın Bakan,

2 Nisan 2012 tarihinde Hürriyet Gazetesi Ekonomi sayfasında yayınlanan bir haberde, 65. Türkiye Jeoloji Kurultayı‘nda yaptığınız konuşmaya yer verilmiştir. Konuşmanızda; "Jeoloji mühendislerinin öneminin giderek arttığını, geçen yıl maden mühendislerinden daha çok jeoloji mühendisi istihdam edildiğini " söylemektesiniz.

Öncelikle şunu belirtmekte yarar bulunmaktadır.  İhtiyaç duyulan her meslek mensubundan yararlanılması ve değerlendirilmesi doğaldır. Ancak, bu yapılırken başka bir mühendislik disipliniyle mukayese edilmesi biz maden mühendislerini yaralamış ve üzmüştür. Bu konuda meslektaşlarımızın ciddi serzenişleri olmuştur.

Bu anlamda bazı gerçekleri paylaşmayı ve yakın tarihimize göz atmayı önemli görmekteyiz:

Madenler, ülkelerin kalkınması için çok önemli kaynaklardır. Bu önemi gören Cumhuriyet kadroları, 1935 yılında MTA, Etibank ve Sümerbank‘ı kurarak yeraltı kaynaklarımızı değerlendirmek ve ülkemizi kalkındırmak için seferberlik başlatmışlardır. Bu kaynakları değerlendirecek ve üretecek maden mühendisleri kadrosunu güçlendirmek için MTA, maden mühendislerini eğitim için yurt dışına göndermiştir.

Osmanlı madenciliğinin 17. ve 18. yüzyıllarda çöktüğü, teknoloji birikiminin yok olduğu, ustaların dağıldığı bilinen bir gerçektir. İkinci gerçek ise, medrese eğitim düzeninde madenciliği oluşturan bilim dallarından hiçbirinin yer almadığıdır. 19. yüzyılda Osmanlı, para basımı için dışarıdan ucuza aldığı madenlerden yoksun kalınca, iç kaynaklara yönelmek zorunda kalmıştır. Bu olguya batılıların siyasal çekişmeleri ile Ereğli Kömür Havzası‘nın bulunuşu da eklenince, ülke madenciliği dirilme sürecine girmiştir. Havzada mühendis ihtiyacını karşılamak amacıyla 1924 Yılında açılan  " Yüksek Maadin ve Sanayi Mühendis Mektebi" kurulmuştur. Maden mühendisi yetiştirmek amacıyla kurulan okul, Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurduğu ilk yüksek okuludur. Bu okul, savaştan yeni çıkmış ve tamamen kendi öz gücüne dayanarak ülkeyi yeniden kurma amacındaki genç Türkiye Cumhuriyeti‘nin umudu olmuştur. Zonguldak Yüksek Maadin Mühendisi Mektebi Alisi 1924 yılında açılmış, ilk mezunlarını 1928 yılında vermiştir.  Cumhuriyetten önce, Türkiye‘deki madenlerde ve Zonguldak Havzasında tek tük maden mühendisi mevcut iken, Türk madenciliğine Etibank‘a, MTA‘ya değerli hizmetlerde bulunmuş, daha sonraki yıllarda aralarında bakanlık (İhsan SOYAK), milletvekilliği (Rauf ALPSOYLU, Naim KROMER, Cemal KIPÇAK) ve şairler (Behçet Kemal ÇAĞLAR) gibi birçok değerli maden mühendisi yetişmiştir.

Türk Maden Mühendisleri Cemiyeti Dergisi‘nin II. Kanun 1936 tarih ve 1 nolu sayısında şöyle denilmektedir; ".......Türk mağden mühendisleri için hakimi oldular, yükseldiler ve yükselttiler. Henüz pek yakın senelere kadar yalnız yabancıların başardığı ve başaracağı zannedilen yüksek sanayide Türk gençleri birden ön safta ve en kudretli işlerin başında göründüler. Çünkü buna hak kazandılar. Bugün Havzamızda 12.000 işçinin 2,5 milyon tonun idaresi, tekniği bu ellerde yürüyor, diğer vatan köşelerinde sakin ve mütevazi çalışan arkadaşlarımızın ise başardıkları işler herhalde bundan daha az önemli değildir.

Cumhuriyet devrine değin resmi dairelerimize kadar sokulan ve vatanın en mahrem işlerinde parmakları yürümüş olan yabancılar bugün hemen hemen kalmamış gibidir. Bazı mağdenlerde ve sanayiinin bazı şubelerinde tek tük mütehassıslar yanında bilgi ve yüksek şuuru ile yine Türk mağden mühendislerini görüyoruz."

Bu tespitlerden görüldüğü üzere, maden mühendisleri uzun yıllardır ülkesine hizmet etmektedir. O günden beri ülkemizin kalkınması için canlarını ortaya koyarak çalışan maden mühendislerinin bugün düşürüldükleri durum da ortadadır. Bu durumun sorumlularını da herkes bilmektedir. Maden mühendislerine vefa borcunu ödemek yerine, onlara hakettikleri değeri vermeyen zihniyetleri doğru bulmadığımızı bir kez daha belirtiyoruz.

Bugün mesleğimize ve meslektaşlarımıza karşı yapılan yanlışlıkların ülkemizin geleceğine yapılan yanlışlık olduğunu düşünüyoruz. Yapılması gereken, insanlarımızın rahat yaşaması için gecesini gündüzüne katarak çalışan madencilere değer verilmesi ve önemsenmeleridir.

Bu düşüncelerle; maden mühendisleri camiası olarak ülkemize ve halkımıza hizmet etmeyi sürdüreceğimizi belirtiyor, bugünün yöneticilerinin de sektöre ve maden mühendislerine hak ettiği değeri vermesini talep ediyoruz.

Saygılarımızla,

Mehmet TORUN

Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 860
Yayın Tarihi: 12.04.2012