"TMMOB 4. Kadın Kurultayı” ve Sonrasında Yaşanan Sürece Dair

 "TMMOB 4. KADIN KURULTAYI" VE SONRASINDA
YAŞANAN SÜRECE DAİR

Kadın çalışmasının ilke, eğilim ve kararları elbette ki kadınlara aittir . Bu anlamda kadınların iradesini göz ardı ederek bu çalışmanın ilerlemesini beklemek mümkün değildir. Kurultaylar ve kadın çalışması, kadınlara, erkeklerce sunulan bir bağış değil, tüm emek ve meslek örgütlerinde olduğu gibi, verilen mücadelenin sonucu elde edilen bir haktır. TMMOB‘li kadınlar da bu çalışmalarda yerlerini alıp, diğer kadın örgütlenmeleri ile de dayanışmayı büyüterek, bir yandan emek ve demokrasi , diğer yandan da cinsiyetçi gerici politikalara, kadın emeğinin hiçleştirilmesine ve her türden ayırımcılığa karşı mücadelesini sürdürmektedir.

 Örgütümüzün çizgisi, yapısı ve demokratik yapıların olmazsa olmazları çerçevesinde bu yolu yıllardır birlikte yürüdüğümüz üyelerden gelecek  eleştiriler, çeşitli protestolar veya yönetimlere muhalefetlerin oluşması, yadırganmadan hazmedilmesi gereken gerçekliklerdir.

 Böylesi bir gerçekliği tahlil edip, tüm üyeleri kucaklamak yerine İzmir‘de yapılan TMMOB 4. Kadın Kurultayı ve sonrasında yaşanan olaylar sürecinde  bir kısım kadın üyeyi tüm örgüt ve kamu oyu önünde provokatör, hain ilan ederek, ötekileştirmek,  isim isim kamu oyuna bildirmek, bir protestoyu, eleştiriyi  görmezden gelerek gürültü olarak tanımlamak, basında çıkan haberlerden sorumlu tutmak, temsiliyetimiz açısından kabul edilemezdir.

Kadın kurultayında yaşanan olaylardan sonra atılan TMMOB tweetleri ve gene hiç kadın temsiliyeti olmayan ve erkek üyelerden oluşan TMMOB Yürütme Kurulu açıklaması demokrasi geleneğimize kara bir leke olarak düşmüştür.

 Ayrıca örgütlü yapımızda yaşanan bir takım anlaşmazlıkların, amacı aşan ifade, tavır ,  insan hak ve özgürlüklerine aykırı davranışların "kol kırılır yen içinde kalır" yanlışına düşülmeden, öncelikle kendi organlarımızda çözülmesi önemlidir. Bu mekanizmaların hızla ve adil olarak işletilmediği koşullarda sorunların mahkeme sürecine ve kamuoyuna yansıması kaçınılmaz olduğu gibi hem taraflar, hem örgüt için yıpratıcı olacaktır.

 Odalarımızda yıllardır mücadele veren, üstelik bu mücadelede yer alabilmek için bir de toplumsal baskılarla baş etmeye çalışan;  kariyerini, sağlığını, ailesini ikinci plana atan kadınlarımızı ötekileştirmek hem onlara, hem de birlikte büyüttüğümüz mücadelemize haksızlıktır.

 Tüm kadınların dayanışmayı büyütmesi, sağlıklı ortamlarda fikirlerini özgürce tartışıp ifade etmesi hepimiz için önemlidir.

Kadın arkadaşlarımız ile dayanışma içinde olduğumuzu söylerken, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da demokrasiyi rehber alıp, mücadelemizde hep birlikte yürüyeceğimizi bir kez daha  tekrar ediyoruz.

Saygılarımızla,

Maden Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi
Yönetim Kurulu