TMMOB 41. Genel Kurulu Yapıldı.
Divan Başkanlığına
Son dönemlerde madencilik sektörü başta olmak üzere diğer sektörlerde yaşanan iş cinayetlerinde çok sayıda emekçi yaşamını yitirmiştir. Bu olaylarda maden mühendisi meslektaşlarımız da hayatını kaybetmektedir. Son 5 ayda 3 meslektaşımızı daha bu nedenle kaybettik.
Yaşanan kazaları ve yetkililerin duyarsızlığını protesto etmek amacıyla, Maden Mühendisleri Odası delegeleri kollarına siyah bant takarak Genel Kurul çalışmalarını takip edecektir. Ayrıca; belirtilen nedenle Olgunlar sokaktaki Madenciler Anıtına 29 Mayıs 2010 tarihinde TMMOB 41. Genel Kurul Delegelerinden seçilecek temsilciler tarafından siyah çelenk bırakılmasını aşağıda isimleri yazılı Maden Mühendisleri Odası delegeleri olarak öneriyoruz. TMMOB 41. Genel Kurul Delegelerinin emekten yana aldıkları tavırla bu kararımızı destekleyeceği inancıyla, Genel Kurul çalışmalarına başarılar dileriz.
Saygılarımızla
Madencilik Anıtına Siyah Çelenk Bırakıldı.
Odamız delegelerince verilen önerge oybirliğiyle ve alkışlarla kabul edilmiştir. TMMOB 41. Genel Kurulunda verilen, madencilikte yaşanan kazaları ve meydana gelen ölümleri protesto etmek amacıyla 29 Mayıs 2010 tarihinde saat 13.15‘ de Madenciler Anıtına siyah çelenk bırakılması kararının ardından Kocatepe Kültür Merkezi önünde toplanan delegeler, Olgunlar Caddesi üzerinden yürüyüşe geçmiş ve Madenciler Anıtı önünde sona eren yürüyüş boyunca çeşitli sloganlar atmışlardır.
Kazalarda hayatını kaybeden madenciler anısına, kollarına siyah kurdele bağlayan delegeler daha sonra, anıta ‘‘Kazalar Kader Değildir" yazılı siyah çelenk bırakmışlardır.
Grup adına basın açıklamasını yapan Oda Başkanımız Mehmet Torun;
"Madenlerde, son 6 ayda 3 önemli iş kazası yaşanmıştır. Son olarak Zonguldak‘taki maden ocağında gerçekleşen kazada 2‘si maden mühendisi 30 emekçi hayatını kaybetmiş, iki kişinin cesedine hala ulaşılamamıştır. Bunlar, yetkililerin dediği gibi madencinin kaderi değildir. Sadece emek sömürüsü, özelleştirme ve taşeronlaşmanın sonucudur. 41. Dönem TMMOB Genel Kurul delegeleri olarak, madenlerde ölümün kader olmadığını haykırıyoruz., Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer‘in, ‘‘19 madenci güzel öldü" şeklinde yaptığı açıklamayı da kınıyoruz. Devletin görevi "güzel yaşatmak" olmalıdır. Bu son uyarımızdır. Bundan sonra yapacağımız eylemler daha kitlesel olacaktır. Ölümlerin durdurulması, hepimizin yaşam hakkı en doğal talebimizdir" demiştir.
Açıklamanın ardından, Zonguldak - Karadon‘daki maden ocağında grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren madenciler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunan TMMOB delegeleri, daha sonra anıt önünden ayrılmışlardır.
41. Genel Kurul Konuşması
Sayın Divan, Değerli Genel Kurul Delegeleri
Herkesi saygıyla selamlıyorum. 40. Dönemde görev yapan Yönetim Kuruluna, Birlik Organlarında ve komisyonlarda görev alan arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Genel Kurulumuz delegesi ve İzmir Şube Başkanlarımızdan Uygur URCUN‘u 4 gün önce kaybettik. Ama yaka kartıyla aramızda olduğunu hissediyorum. Kendisini buradan saygıyla anıyorum. Yine; son bir yıl içinde iş kazalarında yaşamlarını yitiren meslektaşlarımız Deniz TANRIÖVER, Haydar ÖZAT, Özgür SEÇKİN, Ramazan AYDIN ve Koray KEBABCI‘yı, diğer meslektaşlarımızı ve tüm maden emekçilerini de saygıyla anıyorum.
İş kazaları son yıllarda giderek artmaktadır. Kapitalizmin, özelleştirmelerin, taşeronlaştırmanın, emeğin sömürülmesinin, kar önceliğiyle çalışmanın bir sonucu olan bu kazalar kesinlikle kader değildir. Bizim bu konudaki değerlendirmelerimize Başbakanın verdiği cevap düşündürücüdür. "Madenciliğin kaderinde var. İşçiler bu durumu bilerek işe giriyorlar" gibi cevaplar bilim ve tekniğe verdiği değerin bir göstergesidir. Bilimsel olarak kazaların % 98‘ inin önlenebilir kazalar olduğu düşünüldüğünde alınacak önlemlerle kazaların çok büyük bir bölümünün önlenebileceği görülmektedir. İş kazalarını önlemek aslında bir demokrasi sorunudur. Çünkü; örgütlenmenin yapılamadığı, denetimin iyice gevşetildiği, insan haklarının yok sayıldığı bir ortamda iş kazalarını önlemek mümkün değildir. Odamızca yapılan çalışmaların yetkililerce dikkate alınmaması da iş kazalarının önlenmesini engellemektedir.
Değerli Delegeler,
Özelleştirme çalışmaları enerji sektöründe devam etmektedir. Kömüre dayalı enerji santrallerinin kömür sahaları ile birlikte özelleştirilmesi için düğmeye basılmıştır. Bu durumun yanlışlığının anlatılması ve kamuoyu oluşturmak amacıyla Oda olarak diğer meslek örgütleri ve sendikalarla birlikte çalışmalar yapmaktayız. Önümüzdeki günlerde de bu çalışmalar devam edecektir. Bu konuda TMMOB‘yi üretime verdiği destek için "kömürcü TMMOB" diye nitelendiren zihniyeti buradan kınadığımı belirtiyor, yönetimi kutluyorum.
Madenlerimizi; her türlü talana karşı koruyarak kamu yararı öncelikli olarak, çevreye duyarlı,mühendislik bilim ve teknolojisini kullanarak, işçi sağlığı - iş güvenliği önlemlerini alarak, yöre halkının onayı ile üretmek öncelikli görevlerimiz arasındadır. Bu konuda yaptığımız pek çok etkinlik gibi geçen dönem düzenlediğimiz Altın Politikaları Sempozyumunda tüm taraflar görüşlerini aktarma ve paylaşma ortamını bulmuşlardır. Kozak yaylası ve Tunceli-Ovacık köylülerin temsilcileri de sorunlarını aktarmışlar, taleplerini iletmişlerdir.
Her iş kazasından sonra "madencilik yapılmasın, ocaklar kapatılsın" gibi görüşler ortaya atılmaktadır. 1990‘ lı yıllarda "Kömür ocaklarını kapatalım. Somon balığı üretelim" diyen Sayın Alaton bugünlerde yine aynı söylemi yinelemektedir. Bu konuda aynı çatı altında olduğumuz ve alanlarda birlikte mücadele ettiğimiz Odalarımızı üretimden yana birlikte tavır almaya davet ediyorum.
Değerli Delegeler,
TMMOB, bu ülkenin yüz akıdır. Toplumun vicdanıdır. Bağımsızlık,demokrasi ve emek mücadelesinde üzerine düşen görevi yaptığına inanıyorum. Odalarımızın örgütlülüğünü ve mücadelesini yükseltmesi birliğimizi de güçlendirecektir.
Maden Mühendisleri Odası delegeleri ve üyeleri geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de görevini yerine getirecektir .
Bu düşüncelerle yeni seçilecek Yönetim Kuruluna ve Genel Kurul çalışmalarına başarılar diliyorum.
Mehmet TORUN
Maden Mühendisleri Odası Delegesi
