TMMOB SGK PROTOKOLÜNÜN İPTALİNE KARŞI SOKAĞA ÇIKTI
Türkiye genelinde TMMOB‘ye bağlı İl Koordinasyon Kurulları, 6 Temmuz 2017 tarihinde SGK İl Müdürlükleri önlerinde kitlesel basın açıklamaları düzenleyerek; 31 Temmuz 2012 tarihinde imzalanan işbirliği protokolünün SGK tarafından 9 Haziran 2017‘de tek taraflı feshedilmesini protesto ettiler.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU YILLARDIR KURUMLARIMIZ ARASINDA SÜRDÜRÜLEN İŞBİRLİĞİNİ TEK TARAFLI OLARAK BİTİRMİŞTİR
TMMOB, KAMU VE MESLEKTAŞ YARARLARINA AYKIRI OLAN BU KARARI KABUL ETMEMEKTEDİR
Birliğimiz ile T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında, mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretli çalıştıkları sektörlerde kayıt dışı istihdamı önleme amacıyla 31 Temmuz 2012 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü SGK tarafından 09.06.2017 tarihinde tek taraflı olarak feshedilmiştir.
Feshedilen protokol gereği Birliğimiz, ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları için belirlediği asgari ücreti her yıl Aralık ayında Sosyal Güvenlik Kurumu`na iletmekte ve uygulanmak üzere bağlı meslek odaları ile kamuoyuna duyurmaktaydı. Ücret belirlemesinde ağırlıklı olarak kamu kurumlarında yeni işe başlayan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücreti dikkate alınmaktaydı.
Sosyal Güvenlik Kurumu, imzalandığı tarihten bugüne sorunsuz olarak uygulanmakta olan, protokolü "yürütülen iş ve işlemlere esas teşkil eden mevzuatta önemli değişiklikler yaşandığı" gerekçesiyle revize etmek istemiştir. Aslında, protokolün imzalandığı 2012 yılından günümüze, protokol değişikliğini gerektirecek herhangi bir mevzuat değişikliği bulunmamaktadır.
Tarafımıza iletilen revize protokol taslağı incelendiğinde, mevcut protokolün esasını oluşturan "TMMOB`nin asgari ücret belirlemesi" ve "kurumun mühendis, mimar ve şehir plancılarına ödenecek ücretlerin bu asgari seviyenin altında olmaması için gerekli tedbirleri alması" hükümleri çıkarılarak protokolün içinin boşaltılmaya çalışıldığı görülmüştür. Bu nedenle revize protokol taslağı Birliğimizce kabul edilmemiştir.
SGK`nın yazısında yer alan "kurumumuzun amacı, 4857 sayılı İş Kanunu`nun 39 uncu maddesi gereğince belirlenen zorunlu asgari ücrete alternatif bir ücret seviyesi belirlemek veya arz talep ilişkisi sonucunda piyasa tarafından belirlenen ücret seviyelerine müdahale etmek değil, sigortalıların kurumumuza gerçek ücretleri üzerinden bildirilmesini sağlamaktır" ifadesi esas niyeti açıkça ortaya koymaktadır. Böylece SGK, kendisi ile TMMOB arasında belirlenen asgari ücreti değil, işveren/sermaye piyasasının serbestçe belirlediği farklı ve "gerçek" yani "düşük" ücretleri esas almayı; kamu yararı ve meslektaşlarımızın korunması gerekliliklerinden uzaklaşmayı tercih etmiştir.
Diğer yandan 4857 sayılı İş Kanunu`nun 39. Maddesi gereğince belirlenen zorunlu asgari ücretin, lisans düzeyinde eğitim almış mühendis, mimar ve şehir plancısı meslek mensuplarının almakta oldukları ücret bağlamında gerçek durumu yansıtan ve insani gereksinimleri karşılayan bir rakam olmadığı bilinmektedir.
Asli görevi çalışanların haklarını ve sosyal güvencelerini korumak üzere ilgili usul ve esasları düzenlemek olan Sosyal Güvenlik Kurumu`nun, mevzuattaki yetersizliğe sığınarak işbirliğinden kaçınması değil, meslek kuruluşları ile birlikte çalışarak bu eksikliği gidermeye yönelik çalışmalar yapması beklenir.
TMMOB bu süreçte Sosyal Güvenlik Kurumu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri ile görüşmeler yaparak kurumu bu son derece yanlı ve yanlış kararından döndürmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Zira görüşülen yetkililer, işveren kesimleri tarafından kuruma büyük bir baskı uygulandığını, bakanlık üst düzey bürokrasisinin bu durumdan rahatsız olduğunu açıkça söylemektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu, maalesef bizlerin yani emekçilerin taleplerini dikkate almak yerine, patronların ve parlamentodaki temsilcileri olan hükümet yetkililerinin, bakanların baskılarına boyun eğerek, yüzbinlerce mühendis, mimar şehir plancısının almış oldukları eğitim ve verdikleri hizmetin niteliğini hiçe saymıştır. Mühendis, mimar ve şehir plancılarını düşük ücretlerle çalışmaya ve sigorta primlerinin eksik yatırılması nedeniyle güvencesiz bir geleceğe mahkûm etmiştir.
Belirtmek isteriz ki, kuruluş amacı "sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak" olan SGK` nın bu kararı kendi tarihinde kara bir leke olarak yer alacaktır.
Öte yandan bünyesinde "Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele" adında bir birimi bulunan ve "…kayıt dışı çalışmanın önlenmesi amacıyla diğer kamu idareleri, bankalar, aracı kurumlar, oda, borsa, birlik ve meslek kuruluşları ve her türlü gerçek ve tüzel kişilerle sigortalılık ve işyeri denetimi, veri paylaşımı ve kontrolü konusunda işbirliği yapmak, projeler oluşturmak, geliştirmek ve uygulamak" konusunda Yasa ile görev ve yetki verilen SGK; kuşku yok ki kayıt dışılığın yalnızca sigortasız işçi çalıştırmak olmadığını, çalışanların aldığı gerçek ücret üzerinden sigorta pirimi ödememenin de bir çeşit kayıt dışılık olduğunu iyi bilmektedir.
Bu protokolün feshi nedeniyle devlet ciddi bir gelir kaybına uğratılacak ve vergi kaçakçılığı teşvik edilecektir. TMMOB ve diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile yürütülen işbirliğini geliştirerek daha ileriye götürmesi gereken SGK yetkilileri protokolü feshederek suç işlemektedir.
"Protokolün Feshi" başlıklı protokolün 6. Maddesi "İş bu Protokol maddelerinde belirtilen hükümleri, yasal ve idari işleri düzenleme gerekçesiyle yeni bir protokol yürürlüğe girdiğinde kendiliğinden feshedilmiş sayılacaktır. Ancak taraflar anlaşarak da bu protokolü feshedebilirler." şeklindedir. Gelinen aşamada taraflar arasında yeni bir protokol yürürlüğe girmemiştir ve protokol feshi konusunda Birliğimiz ile bir anlaşmaya varılmamıştır. SGK imza attığı protokolün hükümlerini de çiğneyerek, hukuksuz biçimde tek taraflı olarak protokolü feshetmiştir.
Bilinmelidir ki TMMOB, Sosyal Güvenlik Kurumu`nun bu kararını kabullenmeyecektir! Birliğimiz nasıl ki, üyelerimizin çalışma hayatını olumlu yönde etkilemesi öngörülen işbirliği protokolünü imzalandığı 2012 yılında tüm üyelerine duyurmuşsa, "tek taraflı fesih" kararını da aynı şekilde duyurmayı ve bu yanlış adımdan bir an önce geri dönülmesi için tüm örgüt birimlerini mücadele etmeye çağırmayı bir zorunluluk olarak görmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Sosyal Güvenlik Kurumuna sesleniyoruz; Sosyal güvenlik toplumun tüm bireyleri için temel bir haktır. 500.000`i aşkın mühendis, mimar ve şehir plancısının ekmeği ile oynamayın, geleceklerini karartmayın. Bu yanlış karardan bir an önce geri dönün.
TMMOB, başta yeni mezun üyelerimiz olmak üzere ücretli çalışan tüm üyelerimizin kazanılmış haklarını geri dönülmez biçimde yok edecek "tek taraflı fesih" işleminin geri alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için mücadele edecektir.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
TMMOB İL İLÇE KOORDİNASYON KURULLARI