TMMOB ÜCRETLİ VE İŞSİZ MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI KURULTAYI
TMMOB
ÜCRETLİ VE İSSİZ MÜHENDİS, MİMAR ve ŞEHİR PLANClLARI
KURULTAYI
TMMOB ADINA SEKRETERYA ELEKTRiK MÜHENDiSLERi ODASI ISTANBUL ŞUBESİ
14-15 Kasım 2009
İTÜ MAÇKA KAMPÜSÜ
MUSTAFA KEMAL ANFİSİ / İSTANBUL
KURULTAYA DAVET
ÜCRETLİ VE İŞSİZ MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI KURULTAINA DOĞRU
Tüm dünya genelinde farklı alan ve sektörlerde çalışan ücretli emekçilerin emekleri, sürdürülen neo-Iiberal politikalarla ucuzlaştırılmış, esnekleştirilmiş ve güvencesizleştirilmiştir.
Yaşanılan bu esnek ve güvencesiz çalışma koşullarında, işsizlik, büyük bir oranda yaşanırken, ücretli çalışanların her an karşılaşabileceği bir sonuç olarak durmaktadır.
Çalışma yaşamında güvencesiz bir geleceği ifade eden bu durum, bir taraftan kamusal alanın bütününe dönük özelleştirme politikalarıyla, en temel hizmetlerin paralılaştırıldığı bir sürece paralel gelişti. Eğitim, sağlık, enerji ve barınma gibi temel
ihtiyaçlar ulaşılması zor, alınan ücretin büyük bir oranına karşılık gelen ve böylece yoksullaşmayı ve yoksunlaşmayı getiren gider
kalemleri arasında yer aldı.
Yüzyılın en büyük ekonomik çöküntüsü olarak tariflenen ekonomik krizle beraber sermayedarlar kendi krizlerinin bedelini daha fazla güvencesizlik, daha fazla yoksulluk ve daha fazla işsizlik
olarak halka ödettirmenin yollarını ararken hükümetler de bu yönde geliştirilen programların yürütücülüğünü sürdürüyorlar.
Türkiye gibi ekonomik açıdan dışa bağımlı ülkelerde krizin
sonuçları çok daha derin bir biçimde hissedilmeye başladı.
işsizliğin her geçen gün arttığı bu günlerde çalışma yaşamındaki
haklara (ücret, sosyal güvenlik, iş güvencesi vb.) yönelik büyük
kısıtlamalar, her gün bir yenisiyle karşılaşılan uygulamalar halini
aldı.
Bütün bu güncel durumlar ve krizle beraber hızlı yaşanan yeni gelişmeler, aynı zamanda çalışanların, emekçilerin çalışma haklarına, işlerine ve geleceklerine sahip çıkacakları nesnel
dinamikleri de olgunlaştırmış durumda.
TMMOB 40. Olağan Genel Kurulu‘nda alınan kararla hazırlık çalışmaları başlayan Ücretli ve Işsiz Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Kurultayı, ücretli çalışan ve işsiz mühendis, mimar ve şehir plancıları özelinde, bu sorunları açığa çıkaran ve bu sorunlara karşı güvenceli iş ve güvenli bir gelecek yaratmak için bir çalışma programına dönüşecek kararların alınabileceği önemlı bir etkinlik
olarak önümüzde duruyor.
MÜHENDİSLER, MİMARLAR ŞEHİR PLANCILARI VE ÇALIŞMA YAŞAMI
Mühendislik mesleğinin ilk çıktığı andan itibaren farklı tarihsel dönemlerde farklı misyonlar yüklenen mühendis ve mimarlar, çalışma yaşamında değişik konumlarda yer aldılar. Modern anlamda mühendis ise kafa ve kol emeğinin birbirinden ayrılmasıyla tanımlandı. Ağırlıklı olarak, bilimin ve tekniğin bilgisine sahip olarak, üretim süreçlerini kontrol eden, denetleyen, verimliliği ve karı arttırıcı bir unsur olarak görülen mühendisler, böylece çeşitli ayrıcalıklara ve statülere sahip oldukları çalışma dönemleri yaşadılar. Eğitim sürecine de yansımış olan bu durum mühendis, mimar ve şehir plancılarının kafalarında ayrıcalıklı olma algısının da yerleşmesine vesile oldu.
1974‘te dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte yeni bir döneme ve birikim rejimine giren kapitalist sistem, kendini yeniden yapılandırmak üzere neo-liberal dönüşüm programları başlattı. Bu büyük işçileşme, güvencesizleşme ve yoksullaşma dalgasından etkilenenler arasında mühendis, mimar ve şehir plancıları da yer aldı. Ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları için de asgari düzeyde geçim, sosyal ve kültürel haklar karşılanamaz duruma geldi. İşsizlik oranı arttı.
Ülkemizde 12 Eylül 1980 darbesiyle hızlanan yapısal dönüşümlerle büyük bir örgütsüzlük yaratılırken, örgütsüzlüğün yarattığı boşluklarda ekonomik ve sosyal haklar bir bir erimeye başladı. TMMOB yasasında yapılan değişiklikle kamuda çalışan mühendislerin meslek odalarına üye olma zorunluluğunun kaldırılması, kamu çalışanlarının grev ve toplu sözleşme hakkından yoksun bırakılması, işçi sendikalarının toplu iş sözleşmelerinde mühendis, mimar ve şehir plancılarının kapsam dışı bırakılması, örgütlülüğü ve paralelinde hak mücadelesini zayıflatıcı rol oynadı.
Toplumsal muhalefete karşı baskılarla da beslenen bu süreç, genel olarak tüm çalışan kesimlerin örgütlenme mücadelesinde büyük zorluklara yol açtı. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının da gerek tarihsel olarak konumlanışlarındaki belirgin ayrıcalıklar, gerekse eğitim süreciyle pekiştirilen bu ayrıcalıklara sahip olma hevesi, bu zorluklara ilave psikolojik bir durum olarak var oldu.
Gelinen bu noktada, özelikle de AKP iktidarıyla birlikte son iki yılda üniversitelerin sayısı hızla arttı. Sayıları 132‘ye ulaşan üniversitelerin mühendislik ve mimarlık fakülteleri her yıl 35.000‘e yakın mezun veriyor. Bu büyük mezun kitlesinin her sene istihdam edileceklerin arasına dahil olması-dahil olmaya çalışmasıyla birlikte; mühendis, mimar ve şehir plancılarının çalışma koşullarındaki olumsuzluklar artmaya başladı. Yetersiz ücretlerle, karşılığı ödenmeyen fazla mesailerle, güvencesiz olarak; mesleki ve teknik formasyonlarını geliştirme olanaklarından yoksun, sosyal ve kültürel olanaklardan uzak bir biçimde çalıştırılmaları oransal olarak yüksek rakamlara ulaştı.
TMMOB, SENDİKALAR VE ÖRGÜTLENME
İş güvencesinin ve buna bağlı olarak güvenli bir geleceği kazanma umudunun somutlaştığı yerler olan sendikalar bugün çok farklı dinamiklerle önemini koruyan örgütlenmeler olarak önümüzde durmaktadır.
300.0001 aşkın üyesi, içinde barındırdığı 23 farklı meslek disiplini ve bu disiplinlerin bilgi birikimiyle, üyelerinin mesleki etkinliklerini toplumsal yararları gözeterek sürdürmesini sağlarken, aynı zamanda onların çıkarlarını koruyan TMMOB, Türkiye‘nin en büyük, saygın ve önemli meslek ve emek örgütüdür.
TMMOB bugün üyelerinin %80ni oluşturan ücretli-işsiz mühendis, mimar, şehir plancıları ve toplamda 500.0001 aşkın meslektaşıyla dayanışmayı güçlendirecek, çalışma yaşamındaki haklarına yönelik mücadeleleri yoğunlaştıracağı bir döneme girmiştir.
Çalışma yaşamında ekonomik sosyal ve kültürel olarak ifade edebileceğimiz haklar ve bu temelde yürütülecek mücadele, bugün sendikal mücadele olarak somutlaşmaktadır. Bu sebeple sendikaların ve meslek odalarının ortak yürütecekleri her çaba:
1) Sendikal mücadeleye şimdiye kadar çeşitli nedenlerle uzak durmuş olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi bilgi ve birikimlerini sürece katacakları yeni bir sendikal pratik yaratması açısından,
2) İçinde mühendis, mimar ve şehir plancılarının da yer aldığı tüm çalışanların birlikte mücadele etmesi açısından, oldukça önemlidir.
SONUÇ OLARAK;
TMMOB ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı, ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde düzenlenmekte ve önemi daha da artmaktadır.
Kurultayın ana unsurları olan ücretli-işsiz mühendis, mimar ve şehir plancılarıyla yaşanacak hazırlık sürecinin Kurultay‘da kararlara dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Bu kararlar TMMOB ve bağlı bulunan tüm oda ve şubelerdeki çalışma programlarına yol gösterici olacaktır.
Kurultay;
• Ücretli-işsiz mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi özel alanlarında yaşadığı sorunları açığa çıkaran,
• Sorunlara karşı talepleri sıralayan,
• Taleplere dönük mücadele programını tartışan,
• ihtiyaçlara uygun örgütlenmeleri tanımlayan,
Bu doğrultuda
• TMMOB‘nin işlevlerini geliştirmeyi hedefleyen,
• TMMOB işyeri temsilciliklerini ve örgütlenmesini geliştiren,
• Sendika ve diğer örgütlenmelerin işlevlerini, sorunlarını ve olanaklarını değerlendiren,
bir çerçeve sunmaktadır.
Ücretli çalışan ve işsiz mühendis, mimar ve şehir plancılarının Kurultay sürecine aktif katılımıyla gerçekleştirilebilecek bu hedefler için tüm meslektaşlarımızı görev başına çağırıyoruz.
Kurultay Yürütme Kurulu