TMMOB YASASI DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ MADEN MÜHENDİSİ OLAN MİLLETVEKİLLERİMİZE GÖNDERİLEN YAZI
SAYIN ALİ RIZA ÖZTÜRK, TBMM MERSİN MİLLETVEKİLİ SAYIN KEMAL DEĞİRMENDERELİ, TBMM EDİRNE MİLLETVEKİLİ SAYIN OSMAN AYDIN, TBMM AYDIN MİLLETVEKİLİ SAYIN AFİF DEMİRKIRAN, TBMM SİİRT MİLLETVEKİLİ SAYIN ALİ RIZA ALABOYUN, TBMM AKSARAY MİLLETVEKİLİ SAYIN LÜTFÜ ELVAN, TBMM KARAMAN MİLLETVEKİLİ | Ankara ; 04.01.2013 Sayı : 76 |
Sayın Meslektaşım,
Bilindiği gibi, hazırlanan bir torba yasa ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yasası değiştirilmeye çalışılmaktadır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 1954 yılında kurulmuş, bugün yaklaşık 450.000 üyesi olan, konumu ve nitelikleri Anayasamızda tanımlanmış kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içinde; ülkemizin sorunlarına ilişkin eleştiri ve çözüm önerilerini topluma sunmak gibi güç bir görevi üstlenen TMMOB ve bağlı Odaları, bu süreçte olumlu ve olumsuz pek çok eleştiri almış ancak hiçbir dönemde çoğunluğun sempati ve saygısını yitirmemiştir. Birliğimiz ve Odamız, ülkemizi ve mesleğimizi ilgilendiren her gelişmeye müdahil olmuş, bireysel ve küçük grup çıkarından uzak, toplumun ortak yararına odaklanmış çözüm önerilerini yine toplumun önüne seçenek olarak sunmuştur.
TMMOB ve bağlı Odalarının kapsadıkları ve dahil oldukları meslek disiplinleri; bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, sanayi, tarım, orman, enerji, ulaşım, madenler, tüm doğal kaynaklar, gıda, çevre ve kentleşme politikalarının başta gelen dinamik gücüdür ve bu gereklilik ile gerçekliğin, yasa yapıcıları ve kurumlarca da böyle algılanması gerekir. Ancak ne yazık ki söz konusu bilimsel gereklilik ve gerçekler bütün siyasi iktidarlar tarafından hep ikinci plana itilmiştir.
TMMOB ve bağlı Odaları, Anayasa, yasalar, ilgili mevzuat ve iç yönetmelikleri, çalışma program ve ilkelerinde tanımlanan meslek ve meslektaş çıkarlarının korunması konularında çalışma yapmıştır. TMMOB ve Odaları kamusal konumları ile demokratik kitle örgütü olma hüviyetini başarıyla birleştirmiş, tek ayaklı bir konumlanmayı değil, birbiriyle bağıntılı alanları birleştirerek dengeli bir yürüyüşü gerçekleştirmiştir.
TMMOB ve bağlı Odaları muhalif olmak için muhalefet yapma gibi bir yönelime girmeksizin, bütünlüklü kamusal toplumsal çıkarlar doğrultusunda faaliyet yürüttükleri için tüm iktidarların şimşeklerini üzerlerine çekmiştir.
Şimdi gündemde olan "Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı" ile de TMMOB Yasasını/mevzuatını değiştirme çabaları somutluk kazanmış durumdadır. Yasa değişikliğinin "Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun" değişikliği ile birlikte bir torba yasa içinde yapılması anlamlıdır zira bütün ülke rantsal şantiyeye dönüştürülürken ilgili meslek odaları da etkisizleştirilecektir.
Kamuoyuna tarafsız ve bilimsel temellerle gerçeklikleri aktaran, gerektiğinde hukuk yolu da dahil olmak üzere, etkin bir biçimde yapılan yanlışlarla mücadele eden 58 yıllık yapının söz konusu yasa tasarısı ile parçalanması amaçlanmaktadır.
Mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin meslek örgütlülükleri, yasanın muhatabına sorulmadan, görüşü alınmadan, kapalı kapılar ardında yapılan hazırlıklarla tasfiye edilmek istenmektedir. Kamu idari yapılanması içinde yer alması itibarıyla TMMOB üzerindeki genel vesayet, otoriter bir şekle dönüştürülmektedir.
TMMOB Yasasını değiştirme ya da ortadan kaldırmaya yönelik bu girişim, mühendislik hizmetlerini kamusal niteliğinden arındırarak rant politikalarına açma amacını gütmektedir.
Bu değişikliklerle mühendislik, mimarlık,şehir plancılığı hizmetleri ve ilgili meslek örgütleri, böl-parçala-küçült-yönet yaklaşımıyla demokratik merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara dönüştürülerek merkezi kamu yönetimine bağlanacaktır.
Odalarımız ve Birliğimiz, bugüne kadar siyasi partilerin, siyasi iktidarların ve sermaye çevrelerinin arka bahçesi olmamıştır. Ancak öngörülen yeni yapı ile odalar siyasi partiler ve özellikle iktidar ile yerli yabancı güçlerin çıkar, rant ve rekabetlerine, bu amaçlı müdahalelerine açık bir yapıya ve arka bahçesi konumuna doğru dönüştürülebilecektir.
Mühendislik mimarlık ve şehir plancılığı alanları, çok disiplinli-çok bilimli mesleki hizmetleri gerektirmekte ve gerek kendi içlerinde gerekse aralarında mesleki, bilimsel, teknik geçiş gereklilikleri bulunmaktadır. TMMOB ortamı ve ilişkilerimiz, bu geçişkenlikleri düzenleyen bir geleneğe sahiptir. Sürekli gelişen ve değişen mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleklerinin sınırları bu nedenle çıkar ve rant hesaplarına dayalı yasalarla tarif edilebilecek nitelikte değildir.
Ancak mevcut iktidar, söz konusu yeni yapı ile aynı meslek grubu içinde ve o meslek grubu ile ilişkili meslek grupları arasında aşırı parçalı, aşırı özerk, rekabetler yaratıp yayacak olan bir düzenleme ile bilimsel, teknik, mesleki, örgütsel, toplumsal gereklilikleri dışlamakta; kamusal hizmet ve toplumsal yarar gibi çok önemli ölçütlerimiz ortadan kaldırılmaktadır. Bu durum, hem ülkemizin demokratikleşmesine hem de mesleki gelişmeye olumsuz etki yapacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz gerçeklikler ışığında, TBMM gündemine gelecek olan yasa tasarısının kabul edilmemesi yönünde karar üreteceğiniz inancıyla, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Saygılarımla,
Mehmet TORUN
Yönetim Kurulu Başkanı