TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ

 

 

 

Ankara, 05.06.2006                                                                                                        

  Sayı: 724

 

 

 

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR

ODALARI BİRLİĞİ                                                                                

ATATÜRK BULVARI NO:131 KAT:9

BAKANLIKLAR 06640 ANKARA

 

 

 

 

İlgi : 31.05.2006 tarih ve 1011 sayılı yazınız.

 

İlgide kayıtlı yazınızla istenilen "Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu Tasarısı" hakkındaki Odamız görüşü ektedir.

 

Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

 

Saygılarımızla,

 

 

 

 

Nahit ARI

Genel Sekreter, Yönetim Kurulu Üyesi

 

 

 

 

Ek: Görüş (2 sayfa)

-----------------------------------------------------------

 

 

 

MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU KANUN TASARISI

HAKKINDA TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

OLARAK GÖRÜŞLERİMİZ

 

1- Hazırlanmış olan Kanun tasarısının esasları; Genel Gerekçe kısmı incelecek olursa; Meslek Standartları Komisyonu tarafından belirlenmiştir. Bu komisyonda TMMOB yer almamıştır. Kanun tasarısının gerekçesinde Kanunun çıkarılış amacı olarak, Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkelerdeki mesleki yeterlilik sistemlerine uyum olduğu gösterilmiştir.

 

2- Kanunun Kurumun görev ve yetkileri başlıklı 4. maddesinin a. bendinde denetim konusu gündeme gelmektedir. Bilindiği üzere Odalarımızda üyelerine, çeşitli seminerler düzenleyerek başarılı olanlara sertifikalar vermektedir. Bu kanun kapsamında verilen seminerler veya eğitimler için Mesleki Yeterlilik Kurumunun denetimi altına girilmektedir.

 

TMMOB Kanununa göre Odalar, üzerindeki idari ve mali denetim hakkı ihtisas dallarına göre Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle belirlenmiş bakanlıkların denetimindedir. Ayrıca TMMOB Denetleme Kurulu'da ilgili yönetmelik gereği Odaları denetlemektedir. Çıkarılacak kanunla Odalar bir nevi başka bir kamu kurumunun denetimi altına sokulmaktadır.

 

3- Kanunun Genel Kurul üyeleri ve Yönetim Kurulu üyeleri hususları düzenlenirken rakamsal oranlara bakılacak olursa Genel Kurul ve Yönetim Kurulunda devlet kurum ve kuruluşlarının rakamsal olarak korunduğu görülecektir. Ayrıca Yönetim Kurulunda Kamu Kurumu niteliğindeki Kuruluşların tek üyeyle temsil edilecek olması ve TMMOB'nin Genel Kurulda bulunan tek Kamu Kurumu niteliğindeki Kuruluş olmaması, TMMOB'nin kanunun düzenleniş yetkisine göre çok önemli bir yere sahip ve de 3 yıllık bir dönem için seçilecek olan yönetim kurulunda temsil edilmememize neden olabilecektir.

 

4- Çıkarılacak kanunun 4. maddesinin b. bendi standartları belirlenecek meslekleri ve standartları hazırlayacak kurum ve kuruluşları tespit etmek yetkisini kuruma vermektedir. Bu yetkiyle kanunun 9. maddesinin a. bendi kurumlarca belirlenen standartların kabul edilip edilmeme makamı olarak Yönetim Kurulunu belirlemiştir. Oluşturulacak Sektör Komiteleri o meslek alanını ilgilendirmeyen birimlerin üyelerinin de katılımıyla meydana gelecektir. Her birim tek üyeyle temsil edildiği için ilgili Odanın hazırlayıp komiteye sunduğu meslek standardını komitede kabul ettirebilme şansı düşük olacaktır. Odalar bu kanunun çıkması durumunda meslek standartlarını belirleyebilme yetkisini başka bir kuruma devretmiş olacaktır.

 

5- Madde 9. b maddesi standardı tespit edilerek, sınav ve belgelendirme uygulaması yapılacak meslekleri belirleme yetkisini, kurum yönetim kuruluna vermektedir. Kanunun bu şekliyle çıkması durumunda TMMOB Meslek İçi Eğitim Ve Belgelendirme Yönetmeliği gereği Odalarca yapılacak olan mesleki eğitim ve belgelendirme yetkisi odaların kontrolü dışına çıkmaktadır.

 

6- Tartışmalı maddelerden diğeri ise belgelendirmeye dair 17. maddedir. Açılacak sınavlarda başarı gösterenlere verilecek olan belge ve sertifikaların kurum tarafından verileceği belirtilmektedir. Belge ve sertifikaların kurum tarafından verilmesi Odaların yönetmelikler gereği verme yetkileri bulunan eğitim ve sertifikaları elinden almaktadır. Ayrıca Odaların bugüne kadar vermiş oldukları belgelerin geçerliliği konusu da gündeme gelecektir. Kanunun geçici 2. maddesi kanunun yürürlüğe girmesinden önce 3308 sayılı eğim kanunu gereği edinilmiş olan belgelerin sahiplerinin 3 yıl içinde müracaat etmeleri halinde belgelerinin denk sertifikalarla değiştirileceği belirtilmiştir. Ancak odalar vermiş oldukları belgeleri TMMOB Meslek İçi Eğitim Ve Belgelendirme Yönetmeliği gereği vermektedirler. Bu durumda verilmiş olan belgelerin geçerliliği konusu tartışma konusu olacak ve belge ve sertifika almış bulunan üyeler mağduriyete uğrayabileceklerdir.

 

7- Kurulacak olan Kurumun gelirleri olarak;

 

1-     Üye kurum ve kuruluşların eşit olarak ödeyecekleri aidatlar hizmetler karşılığında alınan ücretler,

2-      Sınav ve belgelendirme çalışmaları karşılığı alınacak olan masraf karşılıkları,

3-      Sınav ve belgelendirme alanında Kuruma hizmet sunmak isteyen akredite kuruluşların ödeyecekleri aidatlar şeklinde belirtilmektedir.

 

Üye kurum ve kuruluşlar genel kurulda eşit oy oranında temsil edilmemelerine rağmen aidat olarak eşit kapsamda tutulmuşlardır. Bu konunun temsiliyet oranında aidat ödeme şeklinde düzenlenmesi daha uygun olacaktır.

 

Sınavların düzenlemesinden yetkilendirilmiş kurumlar sorumlu olduğu ve sınavları kurumların düzenliyor olması göz önünde bulundurulmadan müracaatçılardan alınacak masrafların kuruma aktarılması uygun değildir.

 

Akredite olmuş kurum kavramının tanımlar kısmına alınması ve açıklanması gerekmektedir. Eğer bu kavram belge ve sertifika vermek için Kurum tarafından yetkilendirilmiş Odaları da kapsıyorsa verilecek aidat miktarı hangi kıstaslara göre belirlenecektir açıklanması gerekmektedir. Verilecek aidatın sınırı belirtilmiş ama bu kıstaslar Odaların gelir, üye düzenleyecekleri sınavlara göz önüne alınmadan düzenlenmiştir.

 

8- Kanunun uygulanmasına dair hangi yönetmeliklerin çıkarılacağı, daha sonra uygulamada sorunlarla karşılaşılmaması için açıkça belirtilmelidir.

 

SONUÇ:

 

Mesleki yeterlilik konusunun bir kanunla düzenlenmesinin gerekliliği ortadadır. Ancak bu düzenlemelerin Oda yetkilerinin kısıtlanması, Odalara denetlemeler getirme şeklinde yapılması uygun değildir. Kurulacak olan Mesleki Yeterlilik Kurumunun düzenleyici ve denetleyici şeklinde çalışması yerine bir koordinasyon birimi olarak düzenlenmesinin, mesleki standartların belirlenebilmesi açısından daha uygun ve uygulamada sıkıntısız bir dönemin gerçekleşmesini sağlama konusunda daha uygun olacağını düşünmekteyiz.