TÜRKİYE 9. ULUSLARARASI MERMER VE DOĞALTAŞ KONGRESİ VE SERGİSİ SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Antalya İl Temsilciliği tarafından düzenlenen Türkiye 9. Uluslararası Mermer ve Doğaltaş Kongresi ve Sergisi, 13-15 Aralık 2017 tarihlerinde Antalya`da gerçekleştirilmiştir. Kongreye 280 delege katılmış olup kongrede dünyanın ve ülkemizin çeşitli üniversitelerinden, kamu kurumlarından ve özel sektörden çok sayıda araştırmacı, yönetici ve bilim insanının desteği ve katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Kongrede doğal taş ocakçılığı, fabrika işletmeciliği, teknolojik ve bilimsel AR-GE çalışmaları, mimari ve ekonomi alanlarında 40 adet sözlü ve 28 adet poster sunum olmak üzere toplam 68 adet bildiri sunulmuş ve tartışılmıştır. Kongrede 4`ü yabancı olmak üzere 35 üniversiteden 106 akademisyen ve 7 Kurumdan 17 yazar olmak üzere toplam 123 yazar yer almıştır. Bildiriler, 5 farklı ülkeden 10 yabancı hakem olmak üzere toplam 67 hakem tarafından bilimsel olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca sektördeki teknolojik gelişmelerin paylaşıldığı ve 6 firmanın katıldığı bir sergi de çok sayıda delege tarafından ziyaret edilmiştir.
İlki 1995 yılında Afyon`da düzenlenen Mermer Sempozyumları zincirindeki son halka olan Türkiye 9. Uluslararası Mermer ve Doğaltaş Kongresi ve Sergisi – Mersem 2017` de, genelde maden sektörünün ve özelde de madencilik ihracatı içinde lokomotif haline gelmiş olan doğal taş sektörünün yaşadığı sorunlar tartışılmıştır. Ayrıca, çözüm yollarının üretilmesi ve teknik/bilimsel gelişmelerin sektörle paylaşılmasının önemi vurgulanarak, doğal taş alanında çalışan araştırmacı, bilim insanı ve sektör bileşenlerini aynı platformda buluşturmak suretiyle sektörün ihtiyaç duyduğu Üniversite-Sanayii iş birliği için zemin oluşturulmuştur.
Türkiye`nin 1980`li yıllarda birkaç milyon dolar olan mermer (doğal taş) ihracatı 2017 kasım ayı sonu itibariyle 1,8 milyar $ seviyesinde gerçekleşmiştir. Bugün gerek üretim miktarı gerekse ihracat verileri açısından bakıldığında Türkiye, dünyanın ilk 5 ülkesi içerisinde yer almaktadır. Ülkemizin doğal taş sektöründeki gelişmeler sadece doğal taş üretimi ile sınırlı kalmamış, sektörel makine ve ekipman üretiminde de oldukça önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Özellikle son 25 yıllık süreçte ocak/fabrika ekipmanlarının yerli üretiminde oldukça iyi bir konuma gelinmiştir. Günümüzde ülkemizin hemen hemen tüm ocaklarında yerli üretim iş makineleri kullanılmasının yanı sıra birçok ülkeye mermer makineleri ihracatı da yapılmaktadır.
Son 10 yıllık süreç dikkate alındığında, doğal taş ihracatı toplam maden ihracatı içinde %45 gibi çok yüksek bir düzeyde olduğu görülmektedir. Diğer bir ifadeyle, doğal taş ihracatımız yaklaşık olarak tüm maden ihracatımız seviyelerinde gerçekleştirilmektedir. Doğal taş ihracat rakamlarının eğilimi, dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmeler ile birlikte değerlendirildiğinde, önümüzdeki beş yıllık süre içerisinde doğal taş ihracatının 5-6 milyar $ düzeyine ulaşacağı öngörülmektedir.
Doğal taş sektörünün ulaştığı seviyeyi korumak ve daha yukarılara taşımak için, ülke içinde ve dünyada gelişen dinamikleri iyi analiz etmek gerekmektedir. Sektör yatırımcılarının ve diğer paydaşların üretim politikalarını doğru analizlere dayandırmaları son derece önemlidir.
Bu amaçla "Mermer ve Doğaltaş" sektörünün gelişiminin devam etmesi, mevcut sorunlarının çözümü için kongre kapsamında sunulan bildiriler ve yapılan tartışmalar sonucunda TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından aşağıda belirtilen tespit ve öneriler geliştirilmiştir.
Ülkemiz doğal taş ve mermer sektörünün rekabet gücü yüksektir. Bu sektörde, üretim ve kalite artışı ile inşaat ve sanayi sektörleri ile entegrasyonu amaçlayan kısa, orta ve uzun dönemli stratejik planların, bir "Doğaltaş Politikası" temelinde geliştirilerek süratle uygulamaya konulması, gerek toplumun gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Rekabet gücü yüksek olan bu doğal kaynağımızdan en iyi şekilde yararlanılması için inşaat ve sanayi sektörleri ile entegre çalışacak mermer ve doğal taş projeleri, öncelikle teşvik edilmelidir.
Doğaltaş sektörü uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle desteklenmeli, elektrik enerjisinde ve motorinde düşük tarife uygulanarak rekabet gücü daha da artırılmalıdır.
Başta kamu kurumlarının inşaat ve sanat yapılarında değerlendirilmek üzere, ülkemizde üretilen mermer ve doğaltaşların kullanılması sağlanmalıdır. Bu konuda mevzuat yeniden düzenlenmelidir.
Sektördeki işletmelerin verimliliğini amacıyla üretim yöntemlerinin geliştirilmesine önem verilmelidir. Özellikle, ocak işletme yöntemlerinin sürekli geliştirilmesi rekabet şansını artırmaktadır. Bu amaçla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları, devlet tarafından desteklenmelidir.
Gelişmiş teknoloji kullanımı ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi, sektöre önemli katkılar yapacak yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu çerçevede söz konusu teknolojilere uyum sağlayacak ve bunları kullanabilecek iyi eğitilmiş işgücünün varlığı önemlidir. Madencilik faaliyetlerinin kaynak kaybına yol açmadan, çevreyle barışık, akılcı ve ekonomik kurallara göre, iş güvenliği ve işçi sağlığı esasları çerçevesinde yürütülmesi bilimsel ve teknik bilginin kullanımı ile mümkündür. Bu durum, sektörde bilim ve teknolojinin uygulayıcısı olan maden mühendisinin istihdamını gerekli kılmaktadır. Sektörde maden mühendisinin istihdamının her ocağa en az bir maden mühendisi olmak üzere süratle arttırılması, genel verimliliğin artışı bakımından son derece önemlidir.
Doğaltaş sektöründeki eğitim ve öğretim konusunun yeniden ele alınması ve sektörün gereksinim ve beklentilerinin yansıtılması gerekmektedir. Bu çerçevede, üniversitelerin maden mühendisliği bölümü eğitim programlarında doğaltaş madenciliği ve işlemeciliğine yönelik derslere daha çok yer verilmeli ve ara eleman yetiştirmeye yönelik yüksek okullar devreye alınmalıdır. Ayrıca, mimarlık fakültelerinin ilgili bölümlerin eğitim programlarına mermer ve doğaltaş kullanımına yönelik dersler konulmalıdır.
Doğaltaş sektöründe, bilim ve teknolojiyi süratle ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme mekanizmaları hayata geçirilmeli, araştırma ve geliştirme faaliyetleri teşvik edilmelidir. Bu çerçevede; Oda-üniversite-sektör iş birliğini, sektörün gereksinimleri doğrultusunda geliştirmek önemlidir. Sektörün kullanabileceği bilim ve teknoloji üretimine yönelik araştırma-geliştirme faaliyetleri için, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri kurulmalıdır.
Sektörde çalışan maden mühendisleri ve diğer maden emekçilerinin çalışma koşulları, sosyal hakları iyileştirilmeli ve ücretleri yükseltilmelidir. Bu konuda, Odamızın asgari ücret tarifesi dikkate alınmalıdır.
Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi yaşanan iş kazaları ve çevresel etkileşim madencilik sektörü içinde önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. İSG ve çevre konularında TMMOB Maden Mühendisleri Odasının düzenlediği eğitimlere ilgili Bakanlıklar ve sektör tarafından destek verilmelidir.
Son yıllarda devlet kurumları ile başta meslek odaları olmak üzere sivil toplum örgütleri arasında ortak ve katılımcı çalışma anlayışı sekteye uğramıştır. Sorunların çözümü için diyaloğun geliştirilmesi sorunların çözümü yolunda önemi adımlar atılmasını sağlayacaktır.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
15 Aralık 2017, Antalya