TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILMASI SÜRECİNDE YAŞANANLAR

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILMASI SÜRECİNDE YAŞANANLAR

Tarih 16 MAYIS 1919’dur.Gazi Mustafa Kemal Anadolu yolculuğuna çıkacaktır. Bandırma Gemisi herhangi bir İngiliz müdahalesine karşı Galata Rıhtımına değil açıkta demirlemiştir. Geminin kamarotu Hacı Tevfik Bey ailesi ile vedalaşmak için evindedir. Oğlu Nuri Gazi’yi görmekte ısrarcıdır.

Tevfik Bey oğlu Nuri’yi kırmaz ve Gazi’nin huzuruna çıkarır. Sevinç ve heyecanı birlikte yaşamaktadır Nuri. Gazi Mustafa Kemal’i uğurlamaya giden tek kişi olan Nuri’ye Mustafa Kemal; “bak Nuri, bu vatan hepimizin, daha çok siz gençlerin, vazgeçmek yok tamam mı” der.

19 MAYIS 1919 Gazi Mustafa Kemal Samsuna ayak basmış Anadolu İhtilalinin ateşini yakmıştır. 22 Haziran’da Amasya’ya gidilir ve burada “milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır” ifadesinin yer aldığı Amasya Genelgesi yayınlanır.

Gazi Mustafa Kemal’in hedefi bellidir. Anadolu’daki Müdafi Hukuk Cemiyetleri ile birlikte hareket edip, Meclisin açılışına giden yolda Erzurum ve Sivas kongrelerini toplayıp Anadolu’daki kararsızlık ve karamsarlığı dağıtmaktır. Ancak Mustafa Kemal ve Arkadaşlarını büyük bir tehlike beklemektedir. Buda MANDACILIKTIR. Erzurum Kongresinde başaralı olamayan mandacılar, 4 EYLÜL 1919 tahinden 11 EYLÜL1919 tarihine kadar devam eden ve çoğunluğu sağladıklarını düşündükleri Sivas Kongresinde şanslarını denemişler, ancak İstanbul’dan Tıp öğrencilerinin temsilcisi olarak Kongre’ye katılan Tıbbiyeli Hikmet’in ‘’biz Tıbbiyeliler mandayı kabul etmeyiz, manda fikrini kabul ederseniz sizleri hain ilan deriz, Paşam sizde manda fikrini kabul ederseniz sizi de vatan kurtarıcısı olarak değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz’’ çıkışına Mustafa Kemal ‘Evlat, için rahat olsun; Manda ’da yok, himayede yok. Parolamız tektir ve değişmez: “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” cevabını verir.

Gazi Mustafa Kemal Sivas’ta kendisi için hazırlanan odanın yatağının bir genç kızın çeyizi ile hazırlanmış olduğunu öğrenir ve çeyiz yastıklarının üstünde yazan şiiri okur…

           

Sarayın gücünü aldın

Saltanatın gücüne aldanıp

Sakın kırma insanı

Terk edersin sarayı

 

Tarih 1919’un SONBAHARI; Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin istifası sonucu Mustafa Kemal Paşa Padişaha bir dilekçe vererek seçimleri derhal yapılmasını ister. Hükümet’i kurmakla görevlendirilen Ali Rıza Paşa 07 EKİM 1919 Kararname’si ve 19 EKİM Talimatnamesi ile tüm Osmanlı Sancaklarında ‘OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ’ seçimlerini yapar. Mustafa Kemal 1919 sonbaharında yapılan seçimlerde Erzurum Mebusu seçilir, ancak İstanbul’a gitmez.

18 ARALIK 1919. Sivas’tan karlı bir kış günü, üstü açık üç araba ile Ankara’ya hedefe doğru yola çıkılır. Hedef Meclisin açılışıdır.

Tarih 12 OCAK 1920; Osmanlı Mebusan Meçlisi İstanbul’da 168 üyenin 162’sinin katılımı ile toplanır Meclis’in 28 OCAK 1920 TARİHLİ gizli oturumunda ‘MİSAKI MİLLİ’ kabul edilir.

İşgale karşı olan Milli Mücadele yanlıları 16 Mart’ta tutuklanmaya başlar. Bunun üzerine Milletvekilleri ve Aydınlar Ankara’ya kaçmaya başlar. Artık yeni Meclis Ankara’da açılacaktır.

Tarih, 23 NİSAN 1920; Ankara’da tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri yaşanmıştır. TBMM O gün İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açılmış, Milletimiz; “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi ile kenetlenip çıktığı bu yolda bağımsızlığını yeniden tesis etmeyi başarmıştır. TBMM’nin açılışı Cumhuriyet’e giden yolun mihenk taşıdır. Mandacılığa karşı çıkışın adıdır aynı zamanda.

TBMM’nin açılışı Milletimizin bu topraklarda kiracı değil, ev sahibi olduğunun belgesidir. Ulusal Egemenliğin Millete devridir…

Bu gün, bu topraklarda bağımsız yaşıyorsak, Emperyalistlerin sözüm ona ‘demokrasi getirdiği’ Libya, Tunus, Cezayir, Mısır, Irak, Suriye gibi hukuktan, adaletten uzaklaşmış tek adam rejimine dönüşmüş devletleri nasıl birer birer yıktığını görüp kendi güçlü kalemizin neden yıkılamadığını, onlara yaptıklarını bize neden yapamadıkları; geçtiğimiz yüzyılda bu topraklarda TBMM ile verdiğimiz haklı ve hukuki savaşın sonucudur.

Tarih 23 NİSAN 1924: ATATÜRK, TBMM’nin Ankara’da açıldığı 23 NİSANIN Bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir.

Tarih 23 NİSAN 1929: Atatürk bu Bayramı çocuklara armağan etmiş, adı ‘ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ‘olmuştur. ATÜRK bunu yaparken, kendisini İstanbul’da Bandırma Vapuruna uğurlamaya gelen, umut dolu parlayan gözlerle bakan,’asla vazgeçme’ dediği Nuri’nin, Nurilerin gözlerindeki ışığı, Tıbbiyeli Hikmet’in, Hikmetlerin kararlılığını, şiirlerini işlendiği çeyizlerinden vazgeçen Kızlarımızın Gelinlerimizin fedakârlığını görmüştür.

23 NİSAN Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayram’ı sadece bir bayram kutlaması değildir. Bayramın çocuklara armağan edilmesi aynı zamanda,’bir ışığın yarınlara taşınmasıdır. Toplumsal Alzheimer durdurulması, toplumsal hafızanın ileri yıllara nakli, ülkenin geleceğinin inşasıdır aynı zamanda.

 

Okunma Sayısı: 421
Yayın Tarihi: 21.04.2020