V. Dünya Doğal Taş Kongresi Sona Erdi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, TMMOB Maden Mühendisleri Odası ve TÜMMER`in (Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği) birlikte düzenlediği V. Dünya Doğal Taş Kongresi (V. Global Stone Congress), 22 - 25 Ekim 2014 tarihlerinde Antalya`da gerçekleştirilmiştir.
Kongre‘de sektörün genel değerlendirilmesi yapılmış, yaşamakta olduğu çeşitli sorunlar ve çözümlerine yönelik görüş ve öneriler ortaya konulmuştur. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda delegenin katıldığı Kongrede 8`i çağrılı olmak üzere toplam 67 sözlü bildiri, 44 poster bildiri sunulmuştur. Kongre kapsamında ayrıca VALORPEDRA (Portekiz) tarafından "Stone Intel – Smart Specialization in Natural Stone" konulu bir çalıştay düzenlenmiştir. Ayrıca, kongre kapsamında teknik ve sosyal içerikli geziler yapılmıştır.
Oda Başkanımız Ayhan Yüksel‘in Kongre Açılış Konuşması
Sevgili Delegeler, Bilim insanları, Basın Mensupları,
Hepinizi 60 yıllık onurlu bir geçmişe sahip Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına saygı ile selamlıyorum.
Maden ve Jeoloji Mühendisleri Odaları ile TÜMMER tarafından bu yıl ülkemizde ortaklaşa düzenlenen V. Dünya Doğaltaş ve Mermer Kongresine hoşgeldiniz.
Hepinizin de bildiği üzere 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma`da yaşanan facia sonucunda aralarında 5 maden mühendisi üyemizin de bulunduğu 301 maden emekçisi yaşamını kaybetmiştir. Soma Faciasını unutturmamak ve bir daha yeni Soma`lar yaşanmaması umuduyla 301 maden emekçisini saygıyla anıyorum.
Maden Mühendisleri Odası olarak 60 yıldır yaşamın ve madenciliğin her alanına müdahil olmaya çalıştık. Her alanda amatör ve gönüllü kadrolarımız ile sektörümüze ve ülkemize hizmet etmeye çalıştık. Yaklaşık 20 yıl önce 1995 yılında Afyon`da bir düğün salonunda başlayan Mermer Sempozyumu`nun 8.si 2012 yılında yapılmıştır. Düğün salonunda başlayan bu süreç bugün V. Dünya Doğaltaş ve Mermer Kongresi`nin ülkemizde yapılması aşamasına ulaşmıştır. Bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Saygıdeğer Delegeler;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre ülkemiz dünya doğal taş rezervinin yaklaşık % 40‘ına sahiptir. Bu rezervler içerisinde 650‘ye varan renk ve dokuda mermer çeşidinin bulunduğu vurgulanmaktadır. 2013 yılı içerisinde, 6.270.566 ton blok, 2.441.968 ton işlenmiş doğal taş ihraç edilmiş olup, ihracattan toplam 2.225.035.604 $ gelir elde edilmiştir. Sektörde yaklaşık 1.500 adet doğaltaş ocağı, fabrika ölçeğinde 2.000 kadar tesis, orta ve küçük ölçekli 9.000 atölye faaliyet göstermektedir. İstihdam edilen kişi sayısı 300.000 civarındadır.
Ancak sektörümüzde son iki yılda önemli ölçüde daralmalar yaşanmaya başlamış ve artış oranları düşmüştür.
Saygıdeğer Delegeler;
Son iki yılda yaşanan bu düşüşün iki önemli nedeni bulunmaktadır.
Birinci neden olarak Çin`in doğal taş ithalat politikasını değiştirerek ülkemizde ocak almaya ve ithalatını da bu ocaklardan yapmaya başlamasıdır. Maden Mühendisleri Odası olarak yıllardır ulusal madenciliğimizin küresel politikalara karşı korunması gerektiğini belirtmiş olmamıza rağmen serbest piyasa anlayışı ile kapılarımızı sonuna kadar kontrolsüz bir şekilde yabancı sermayeye açmış olmamız sonucu bu durum yaşanmaktadır.
İkinci ana neden ise Haziran Genelgesi olarak bilinen 12 Haziran tarihli Başbakanlık genelgesidir. Genelge sonrası sadece mermer sektöründe değil, ülke madenciliğinin tamamında bir daralma yaşanmaya başlamış olup, bu durum halen devam etmektedir. Hangi kriterlere dayalı olarak ruhsat alabileceğini bilmeyen yatırımcılar, ne yazık ki madencilik sektörüne yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar.
Her fırsatta özel sektörü yatırımlara davet eden bir anlayışın, madencilik sektörü gibi yatırım maliyetlerinin yüksek olduğu bir sektörü, bilinmezlik içerisinde, bir genelge ile yürütmeye çalışması anlaşılabilir değildir. Bu genelgenin derhal yürürlükten kaldırılması gerekmektedir.
Ne yazık ki, halihazırda sektörün temsilcilerinden olan Odamızın da dahil olduğu, bilgi birikimi ve deneyime sahip olan kurum ve kuruluşların görüşüne başvurulmadan, mevzuat düzenlemeleri yapılagelmektedir. Soma Faciasından sonra yürürlüğe giren Torba Yasa ile başlamış olan bu süreç Bakanlıklarda yürütülmekte olan iş güvenliği ve maden mevzuatı çalışmalarıyla devam etmektedir.
Sektörün sorunlarının çözümü ve Soma Kazasının bir milad olabilmesi devlet, sektör ve işçi temsilcileri, üniversiteler ile meslek odalarının katılımıyla ulusal mevzuatımız bilimin ve hukukun evrensel ilkelerine uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesi içerisinde enerjinin gölgesinde kalmış olan ülke madenciliğimizin bu sorunlarının çözümü için öncelikle Madencilik Bakanlığı kurulmalı ve ülke madenciliğini koruyacak, geliştirecek, ulusal bir sanayi politikası ile entegre, madencilik politikası oluşturulmalıdır.
Ülkemiz doğal taş ve mermer sektörünün rekabet gücü yüksektir. Bu sektörde, üretim ve kalite artışı ile inşaat ve sanayi sektörleri ile entegrasyonu amaçlayan kısa, orta ve uzun dönemli stratejik planların, bir "Doğaltaş Politikası" temelinde geliştirilerek süratle uygulamaya konulması gerekmektedir.
İnşaat ve sanayi sektörleri ile entegre çalışacak mermer ve doğal taş projeleri, öncelikle teşvik edilmelidir. Doğaltaş sektörü uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle desteklenmeli, elektrik enerjisinde ve motorinde düşük tarife uygulanarak rekabet gücü daha da artırılmalıdır. Rekabet gücü yüksek olan bu doğal kaynağımızdan en iyi şekilde yararlanılması için Devletin bakanlık seviyesindeki desteğinin ve teşviklerinin devam etmesinin ve bunun ötesinde özellikle mermer ocaklarındaki iş makinalarına ucuz akaryakıt temini için de teşvik verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi madencilik sektöründe de çevresel etkileşimin gözardı edilmesi mümkün değildir. Bu çerçevede, doğal taş sektöründe artıkların değerlendirilmesi, görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi ve çalışılan alanların düzenlenerek doğaya yeniden kazandırılması önemlidir. Tüm tarafların işbirliğiyle sorunları çözmek için gerekli çalışmalar acilen başlatılmalıdır. Bu konuda Maden Mühendisleri Odasının düzenlediği eğitimlere ilgili Bakanlıklar ve sektör tarafından destek verilmelidir.
Sektördeki işletmelerin verimliliğine yönelik çalışmalar teşvik edilmelidir. Üretimde verimliliği artırmak amacıyla üretim yöntemlerinin geliştirilmesine önem verilmelidir. Özellikle, ocak işletme yöntemlerinin sürekli geliştirilmesi rekabet şansını artırmaktadır. Bu amaçla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları, devlet tarafından desteklenmelidir.
Gelişmiş teknoloji kullanımı ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi, sektöre önemli katkılar yapacak yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu çerçevede söz konusu teknolojilere uyum sağlayacak ve bunları kullanabilecek iyi eğitilmiş işgücünün varlığı önemlidir. Madencilik faaliyetlerinin kaynak kaybına yol açmadan, çevreyle barışık, akılcı ve ekonomik kurallara göre, iş güvenliği ve işçi sağlığı esasları çerçevesinde yürütülmesi bilimsel ve teknik bilginin kullanımı ile mümkündür. Bu durum, sektörde bilim ve teknolojinin uygulayıcısı olan maden mühendisinin istihdamını gerekli kılmaktadır. Sektörde maden mühendisinin istihdamının süratle arttırılması, genel verimliliğin artışı bakımından son derece önemlidir. Bu konuda, TMMOB`nin ve Odamızın asgari ücret tarifeleri dikkate alınmalıdır.
Sektörün gelişimi bakımından önemli bir sorun, üretim ölçeğine ilişkindir. Sektörün, ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan ağırlıklı küçük ölçekli üreticilerden oluşan yapısı, maliyetlerin artmasına ve ihracat gelirlerinin giderek düşmesine yol açmaktadır. Sektörde üretim ölçeğinin artırılması, verimliliğin artması ve kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması bakımından en büyük katkıyı yapacaktır.
Özellikle CE sertifikasyon süreçlerinin gerekli olması ve buna bağlı doğal taşlarımıza ait "Başlangıç Tip Testlerinin yapılması" işletmelerimizin "Fabrika Üretim Kontrollerini" yapmaya başlaması öncelikli konulardandır. Diğer taraftan "Doğaltaşlar İsimlendirme Kriterleri" standardının ekinde bulunan doğaltaş isim listesine ülkemiz doğaltaşlarının da isimlerinin biran önce dahil edilmesi büyük hayatiyet taşımaktadır. Bu nedenle tüm doğaltaş üreticilerimizin biran önce ilgili standart kapsamında taşlarının listeye alınmasını sağlamalı, mümkünse Başlangıç Tip Testlerini de yaptırmalıdır. Bu yolla gelecekte karşılaşılacak birçok yasal yaptırımlara hazırlıklı olmak mümkündür.
Doğaltaş sektöründeki eğitim ve öğretim konusunun yeniden ele alınması ve sektörün gereksinim ve beklentilerinin yansıtılması gerekmektedir. Bu çerçevede, üniversitelerin maden mühendisliği bölümü eğitim programlarında doğaltaş madenciliği ve işlemeciliğine yönelik derslere daha çok yer verilmeli ve ara eleman yetiştirmeye yönelik yüksek okullar devreye alınmalıdır. Ayrıca, mimarlık fakültelerinin ilgili bölümlerin eğitim programlarına mermer ve doğaltaş kullanımına yönelik dersler konulmalıdır.
Doğaltaş sektöründe, bilim ve teknolojiyi süratle ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme mekanizmaları hayata geçirilmeli, araştırma ve geliştirme faaliyetleri teşvik edilmelidir. Bu çerçevede; Oda-üniversite-sektör işbirliğini, sektörün gereksinimleri doğrultusunda geliştirmek önemlidir. Sektörün kullanabileceği bilim ve teknoloji üretimine yönelik araştırma-geliştirme faaliyetleri için, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri kurulmalıdır.
Bu amaçlar doğrultusunda, Bakanlığın desteği, Maden ve Jeoloji Mühendisleri Odaları ile TÜMMER tarafından ortaklaşa düzenlenen V. Dünya Doğaltaş ve Mermer Kongresi`nin dünya ve ülkemiz sektörünün sorunlarının çözümüne katkı koyacağına inanmaktayız. Bu düşüncelerle; Kongreyi destekleyen kamu ve özel tüm madencilik kuruluşlarımıza, bildiri sunarak katkı koyan bilim insanlarına, bizzat katılarak bizleri onurlandıranlara ve bu Kongrenin gerçekleşmesi için emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Ayhan YÜKSEL
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı,
22 Ekim 2014, Antalya