TMMOB Maden Mühendisleri Odası

V. ULUSLARARASI SONDAJ KONGRESİ VE SERGİSİ AÇILIŞ KONUŞMASI İLE BAŞLAMIŞTIR.

V. ULUSLARARASI SONDAJ KONGRESİ VE SERGİSİ AÇILIŞ KONUŞMASI İLE BAŞLAMIŞTIR.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından 27-28 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek V. Uluslararası Sondaj Kongresi ve Sergisi Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan YÜKSEL`in  açılış konuşması ile başlamıştır.

V. ULUSLARARASI SONDAJ KONGRESİ VE SERGİSİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Sayın Genel Müdür Yardımcılarım,

Sayın Belediye Başkan Vekilim,

Saygı değer meslektaşlarım,

Sevgili öğrenciler,

Değerli konuklar,

Basın emekçileri,

Hanımefendiler, Beyefendiler,

En son 2009 yılında 4. Sondaj Sempozyumu olarak düzenlemiş olduğumuz sondaj sempozyumlarının 5. “Uluslararası Sondaj Kongresi ve Sergisi” olarak 13 yıl aradan sonra yeniden gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hepiniz “5. Uluslararası Sondaj Kongresi ve Sergisi” ne hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Konuşmama, Amasra’da yaşanan facia sonucu yaşamını yitiren 41 madencinin yakınlarına ve topluluğumuza başsağlığı ve 11 yaralı madenciye acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum.

21. yüzyılın ilk çeyreğini bitirmek üzere olduğumuz şu dönemde, hala bu tür facialar yaşıyor olmanın, hala can kayıplarıyla karşılaşıyor olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Oysa biliyoruz ki madencilik alanında ulaştığımız bilgi birikimi ve deneyim bu tür faciaların önüne geçebilecek, bu tür faciaları önleyebilecek düzeydedir.

Bu gerçeği düşündüğümüzde faciaların yaşanmasının nedeni, iş güvenliği önlemlerini üretim sürecinin bir parçası olarak görmek yerine, masraf kalemi olarak gören, kar hırsı sonucu insana yabancılaşmış bulunan çağ dışı, insanlık dışı üretim anlayışı olduğu görülecektir.

Elbette insanlık dışı bu anlayışın yerleşmesinde önemli faktörler vardır. Bu faktörlerin başında ülkenin kaderini elinde tutan siyasi iktidarın yaklaşım biçimi gelmektedir. Bilindiği gibi ülkemiz iş kazalarında ön sıralarda gelmektedir. Her yıl 2000’in üzerinde işçi hayatını kaybetmekte, binlerce işçi meslek hastalığına yakalanmakta, uzuv kaybı gibi nedenlerle binlerce işçi engelli yaşamaya mahkum kalmaktadır.

Oysa uluslararası kabullere göre, iş kazalarının %98 i önlenebilir niteliktedir. Nedeni ya da kaynağı belirlenemeyen kalan % 2 de bizler açısından önlenebilir olarak kabul edilmeli, bunun için gerekli çalışmalar yapılmalı, başta mevzuat olmak üzere gerekli önlemler alınmalı, sıfır kayıp hedeflenmelidir.

 

Oysa mevcut siyasi anlayış bu durumun çok gerisindedir. Kazaları, toplu işçi ölümlerini “fıtrat” olarak nitelendiren, “kaderin tecellisi” olarak gören bir siyasi anlayış, ne bu tür faciaları önleyebilir, ne de azaltabilir.

İşte bu anlayış nedeniyle ülkemiz iş kazalarında, bu kazalardan kaynaklı işçi ölümlerinde, engellilik halinde ve meslek hastalıklarında dünyanın ön sıralarında yer almaktadır.

Bizler bilim ve tekniğin rehberliğine inanan meslek elemanları olarak ülkemizin bu durumdan kaynaklı can kaybı, maddi ve manevi kayıplardan, bu travmadan kurtarılması gerektiğini biliyor, bilgi birikimimizi bu doğrultuda kullanarak gereken her türlü çabayı göstereceğimizi huzurunuzda bir kez daha tekrarlıyoruz.

Soma bir milat olsun bu tür facialar son bulsun dedik. Ama olamadı. Umarız, Amasra bir milat olur ve gereken dersler çıkartılır, sorumlular cezalandırılır, engelleyici önlemler alınır.

Değerli konuklar;

Ülkemiz refah düzeyinin artırılması için daha fazla üretim ve daha adil bir bölüşüm sistemine ihtiyaç duymaktadır. Üretim faaliyetlerini başında, her türlü üretimin ana girdisi olan doğal kaynaklarımız gelmektedir.

Madenler bu doğal kaynaklarımızın ön sıralarında yer almaktadır. Diğer işlevlerini yanında, madenlerin bulunması, geliştirilmesi ve işletilmesinde sondaj faaliyetleri son derece önemli bir yer tutmaktadır.

Sondaj faaliyetleri son yıllarda oldukça hızlı bir gelişme kaydetmiş ve yıllık sondaj miktarı milyon metrelerle ölçülecek seviyelere ulaşmıştır.

Maden arama sondajları büyük oranda artarken, jeotermal sektöründe yaşanan hızlı gelişmeye bağlı olarak jeotermal sondajlarda da büyük artış gözlenmiştir.

Ülkemizde ve dünyada yaşanan iklim değişikliği ile birlikte tarımsal, içme ve kullanma suyu temin amaçlı su sondaj kuyularına talep çoğalmakta ve bu çerçevede su sondaj tekniklerinin önemi giderek artmaktadır.

Ayrıca tüm inşaat faaliyetlerinde zemin sondajları yapılma zorunluluğu, tünel ve galerilerin birçok alanda kullanıma açılması, baraj ve göletlerin geçirimlilik problemlerinin çözümü gibi nedenlerle enjeksiyon ve zemin iyileştirme tekniklerinde de büyük ilerlemeler sağlanmıştır.

Bu durumun yanı sıra sondaj sektöründe önemli sorunlarda söz konusudur.

Sondaj mühendisliği hizmetleri birçok meslek disiplini tarafından yürütülmekte olan bir meslek dalıdır. Burada mesleki bilgi ve deneyim ön plana çıkmaktadır. Daha önceleri daha çok kamu kurumları tarafından yürütülen sondaj çalışmaları ağırlıklı olarak maden mühendisleri ve petrol mühendisleri tarafından yürütülmüş ve mesleğe yeni başlayan mühendislerin yetiştirilmesinde meslek içi eğitim önemli bir yer almıştır. Üniversitelerimizin maden mühendisliği bölümlerinde yeterli sondaj tekniği dersi verildiğinden bahsetmek mümkün değildir. Bazı bölümlerde zorunlu ders olarak yer alırken bazı bölümlerde de seçmeli ders olarak verilmektedir. Madenciliğin aramadan işletmeye kadar birçok alanında kullanılan sondajın Maden Mühendisliği Bölümlerinde gerektiği gibi öğretilmesinin sektörün gelişmesine katlı koyacağı muhakkaktır.

Diğer yandan sektörde kalifiye ara eleman sorunu da devam etmektedir. Sondaj alanında yeterli ve etkin bir meslek yüksek okulu sistemi bulunmamaktadır. Bu nedenle sektörün ihtiyaç duyduğu ara elaman pratik süreçte yetiştirilmekte bu durum teorik bilgi eksikliğini ve nitelikli personel sorununu beraberinde getirmektedir.

Sektörün ihtiyaç duyduğu sondör, sondör yardımcısı, kule operatörü gibi alanlarda nitelikli ara personel yetiştirilmesine öncelik verilmelidir.

Sektörde başka sorunlardan da bahsetmek mümkündür. Standart sorunu, sektörün örgütsüzlüğü ve sektöre yönelik destek mekanizmalarının olmaması diğer önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Değerli meslektaşlarım

Konuşmamın başında da belirtiğim gibi; Daha önce 1996, 1998, 2003 ve 2009 yıllarında “Sondaj Sempozyumu” olarak düzenlenen Uluslararası Sondaj Kongresi ve Sergisi; gerek üst düzey bilimsel ve teknik niteliği, gerekse sondaj sektörünün tüm bileşenlerini kapsayan yapısı ile ülkemiz sondaj sektörünün en önemli etkinliği olma iddiasını sürdürmektedir.

13 yıl aradan sonra “V. Uluslararası Sondaj Kongresi ve Sergisi” nin gerçekleştirilmesinde büyük emeği olan, özverili bir çalışma yürüten “Yürütme Kurulu” na, Kongreye delege olarak, stant açarak, bildiri sunarak ve sponsor olarak verdiğiniz destekten tüm kişi, kurum ve kuruluşlara ve bu güzel mekanı Kongre’mize tahsis eden İZFAŞ ve İzmir Büyük Şehir Belediyesine huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyor, Sondaj sektöründe faaliyet gösteren tüm sektör çalışanlarını, bilim insanlarını, araştırmacıları, ürün ve hizmet sunan firmaları, ilgili tüm kurum ve kuruluşları bir araya getirmeyi amaçladığımız Kongremize başarılar diliyorum.

Saygılarımızla.

Ayhan YÜKSEL
TMMOB Maden Mühendisleri
Yönetim Kurulu Başkanı
27 Ekim 2022, İzmir

Okunma Sayısı: 1062
Yayın Tarihi: 27.10.2022
Fotoğraf Galerisi