VII. ULUSLARARASI MERMER VE DOĞALTAŞ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ
TMMOB Maden Mühendisleri Odası‘nın düzenlediği Uluslararası Mermer ve Doğaltaş Kongresi, 14-15 Ekim 2010 tarihlerinde Afyonkarahisar‘da gerçekleştirilmiştir. Maden Mühendisleri Odası Afyonkarahisar İl Temsilciliği‘nin öncülüğünde, Afyon Kocatepe Üniversitesi ile birlikte düzenlenen Kongre‘de sektörün genel değerlendirilmesi yapılmış, yaşamakta olduğu çeşitli sorunlar ve çözümlerine yönelik görüş ve öneriler ortaya konulmuştur. Yaklaşık 500 delegenin katıldığı MERSEM 2010‘da 30 adet bilimsel çalışma değerlendirilmiştir. Kongreye; Portekiz, İtalya, İran, Azerbaycan ve İspanya‘dan da bilim insanları katılmıştır. Kongre kapsamında ayrıca "Maden Kanunu Değişikliğinin Mermer Sektörüne Etkileri" konulu bir panel düzenlenmiştir.
Hızla gelişen ve büyüyen doğal taş ve mermer sektörü, son 25 yılda madencilik sektörümüzün en önemli alt sektörlerinden biri haline gelmiştir. Doğal taş ve mermer sektörü, sadece madencilik sektörünün en önemli alt sektörlerinden biri olarak kalmamış, aynı zamanda gelişimini sürdürerek Türkiye ekonomisinin de en önemli yapıtaşlarından biri olmaya aday duruma gelmiştir. Sektörde 200.000 kişi direkt olarak istihdam edilmektedir. Sektörün ekonomimize dolaylı katkıları daha fazladır. Ülkemizde ciddi miktarda görünür doğaltaş ve mermer rezervi olduğu bilinmektedir. Sektör üretiminde her yıl hızlı bir artış gözlenmekte, yine mermer ve doğal taşın ihracattaki payı da aynı ivmeyle artmaktadır. Sektörün ulaştığı üretim ve buna bağlı ihracat artışı, eşzamanlı olarak yatırım, istihdam ve kalitenin de artmasını sağlamış, bununla beraber sektör ciddi sorunlarla karşılaşmaya başlamıştır.
Mermer ve Doğaltaş sektörünün gelişme eğiliminin artarak devam etmesi bakımından, mevcut sorunlarının çözümüne yönelik olarak, Maden Mühendisleri Odası‘nın temel saptama ve önerileri aşağıda sunulmaktadır:
1. Ülkemiz doğal taş ve mermer sektörünün rekabet gücü yüksektir. Bu sektörde, üretim ve kalite artışı ile inşaat ve sanayi sektörleri ile entegrasyonu amaçlayan kısa, orta ve uzun dönemli stratejik planların, bir "Doğaltaş Politikası" temelinde geliştirilerek süratle uygulamaya konulması, gerek toplumun gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından büyük önem taşımaktadır.
2. Bu çerçevede, inşaat ve sanayi sektörleri ile entegre çalışacak mermer ve doğal taş projeleri, öncelikle teşvik edilmelidir. Doğaltaş sektörü uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle desteklenmeli, elektrik enerjisinde ve motorinde düşük tarife uygulanarak rekabet gücü daha da artırılmalıdır.
3. Başta kamu kurumlarının inşaat ve sanat yapılarında değerlendirilmek üzere, ülkemizde üretilen mermer ve doğaltaşların kullanılması sağlanmalıdır.
4. Sektördeki işletmelerin verimliliğine yönelik çalışmalar teşvik edilmelidir. Üretimde verimliliği artırmak amacıyla üretim yöntemlerinin geliştirilmesine önem verilmelidir. Özellikle, ocak işletme yöntemlerinin sürekli geliştirilmesi rekabet şansını artırmaktadır. Bu amaçla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları, devlet tarafından desteklenmelidir.
5. Sektörde yaşanan iş kazalarının önlenmesine yönelik olarak Odamızca gerçekleştirilen işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimlerinin sürekliliği ve yaygınlaştırılması önemlidir. Sektörde çalışanların örgütlülüğü ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi iş kazalarının azalmasında önemli bir etken olacaktır.
6. Gelişmiş teknoloji kullanımı ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi, sektöre önemli katkılar yapacak yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu çerçevede söz konusu teknolojilere uyum sağlayacak ve bunları kullanabilecek iyi eğitilmiş işgücünün varlığı önemlidir. Madencilik faaliyetlerinin kaynak kaybına yol açmadan, çevreyle barışık, akılcı ve ekonomik kurallara göre, iş güvenliği ve sağlığı esasları çerçevesinde yürütülmesi bilimsel ve teknik bilginin kullanımı ile mümkündür. Bu durum, sektörde bilim ve teknolojinin uygulayıcısı olan maden mühendisinin istihdamını gerekli kılmaktadır. Sektörde maden mühendisinin istihdamının süratle arttırılması, genel verimliliğin artışı bakımından son derece önemlidir.
7. Sektörün gelişimi bakımından önemli bir sorun, üretim ölçeğine ilişkindir. Sektörün, ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan ağırlıklı küçük ölçekli üreticilerden oluşan yapısı, maliyetlerin artmasına ve ihracat gelirlerinin giderek düşmesine yol açmaktadır. Sektörde üretim ölçeğinin artırılması, verimliliğin artması ve kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması bakımından en büyük katkıyı yapacaktır.
8. Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi madencilik sektöründe de çevresel etkileşimin göz ardı edilmesi mümkün değildir . Bu çerçevede, doğal taş sektöründe artıkların değerlendirilmesi, görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi ve çalışılan alanların düzenlenerek doğaya yeniden kazandırılması önemlidir. Ancak, sektörün önemini dikkate almayarak üretemez duruma getirmek yerine, tüm tarafların işbirliğiyle sorunları çözmek için gerekli çalışmalar acilen başlatılmalıdır.
9. Doğaltaş sektöründe, bilim ve teknolojiyi süratle ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme mekanizmaları hayata geçirilmeli, araştırma ve geliştirme faaliyetleri teşvik edilmelidir. Bu çerçevede, Oda-üniversite-sektör işbirliğini, sektörün gereksinimleri doğrultusunda geliştirmek önemlidir. Sektörün kullanabileceği bilim ve teknoloji üretimine yönelik araştırma-geliştirme faaliyetleri için, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri kurulmalıdır.
10. Doğaltaş sektöründeki eğitim ve öğretim konusunun yeniden ele alınması ve sektörün gereksinim ve beklentilerinin yansıtılması gerekmektedir. Bu çerçevede, üniversitelerin maden mühendisliği bölümü eğitim programlarında doğal taş madenciliği ve işlemeciliğine yönelik derslere daha çok yer verilmeli ve ara eleman yetiştirmeye yönelik yüksek okullar devreye alınmalıdır. Ayrıca, mimarlık fakültelerinin ilgili bölümlerin eğitim programlarına mermer ve doğaltaş kullanımına yönelik dersler konulmalıdır.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
16 Ekim 2010, Afyonkarahisar