YAŞANACAK MADEN FACİALARININ SORUMLULARINI KAMUOYUNA AÇIKLIYORUZ!
Bilindiği üzere demokratik ülkelerde ulusal düzlemde herhangi bir mevzuat değişikliği yapılacağı zaman izlenmesi gerekli yol bellidir. Mevzuat değişikliği ilgili uzman kurum ve kuruluşlar ile ilgili taraflardan sendikaların, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak yapılır. Ülkemizde ise; son yıllarda yapılan değişikliklerde, demokrasinin evrensel kuralları yerine, ben yaptım oldu anlayışı etkin olmaktadır. Yaşamın pek çok alanında yaptığı yasal düzenlemelerle önemli ve onarılmaz sonuçlara yol açan bu iktidarın madencilik alanının icrasını doğrudan Başbakana vermesi ve bizzat Başbakan tarafından yürütülmesi dahi sonuç vermemiştir. Soma‘da 301 maden emekçisinin, Ermenek‘te 8‘ i halen ocakta mahsur 18 maden emekçisinin yaşamlarını yitirmeleri dahi iktidardaki AKP hükümetinin sorumluluğunu yerine getirmeye yetmemektedir. Bu aymazlığı anlayamıyoruz.
Soma ve Ermenek faciaları nedeniyle hazırlanmakta olan "Maden Yasası Taslağı" resmi olarak odamıza gönderilmemiştir. Bu taslak maden sektöründeki çevreler tarafından tartışılmaktadır. "Maden Yasa Taslağı" Teknik Nezaretçiliğin kaldırılması üzerine kurularak, Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından atanacak olan yetkilendirilmiş tüzel kişilerce denetim yapılmasını öngörmektedir. Denetim de taşeronlaştırılarak piyasanın emrine sunulmaktadır. MİGEM sorumluluk almaktan kurtularak kendisine bir iş bulmuştur, madencilik sektörüne "hayırlı" olsun.
"Maden Yasa Taslağı" rödovansı sürdürmeye devam etmektedir, cezaları dört sıfırlı hale getirmiştir, teminatı ruhsat bedeline dönüştürmüştür, vesayet sürsün diye ruhsat devri bakanın yetkisine verilmiş, bir sorumlu arandığında bulunsun diye maden mühendislerini işverene daimi nezaretçi, yetkilendirilmiş tüzel kişilere kurban olarak vermiş, iş cinayetlerini ödüle bağlamıştır. Soma milat olmayacaktır.
Yapılmak istenen değişiklikler yasalaştığı takdirde;
-Ulusal madenciliğimiz sona erecek ve tüm yeraltı zenginliklerimiz borsaya kote edilecek, uluslararası tekeller işbirliği halindeki yandaş şirketlere peşkeş çekilecektir.
-Uluslararası şirketler üretim yerine borsa üzerinden kar elde edecek ve üretim düşecek, ulusal sanayimize ucuz hammadde girdisi azalacak, istihdam alanları daralacak ve işsizlik artacaktır.
- İşçi sağlığı ve güvenliğinin Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri ile piyasalaştırılmasına, MİGEM tarafından yapılması gerekli olan kamusal denetimin özelleştirilmesi ve piyasalaştırılması eklenince maden sektöründe yaşanan sorunlara ve iş cinayetleri devam edecektir.
- Teknik nezaretçiliğin kaldırılması maden mühendislerinin çalışma yaşamındaki istihdam daraltacak ve dolayısıyla var olan işsizliği daha da arttıracaktır.
Defalarca söyledik tekrar söylüyoruz ...
-Mevzuat değişiklikleri "ben yaptım oldu" anlayışı yerine meslek odalarının, üniversitelerin, sendikaların ve sektör temsilcilerinin ortak katılımı ve kararı ile yapılmalıdır. Göstermelik toplantılar ve dayatmalarla sorunları çözmeyecektir.
-Teknik Nezaretçilik kaldırılarak, projelendirme ve kamusal denetim hizmetleri özelleştirilerek piyasaya devredildiği taktirde Soma‘lar, Ermenek‘ler, Şırnaklar, Kozlu‘lar, Karadon‘lar, Kemalpaşa‘lar, Dursunbey‘ler, Gediz‘ler, Sorgun‘lar, Merzifon‘lar ve yüzlercesi binlercesi yaşanacak ve yaşanmaya devam edecektir.
-Yaşanacak olan faciaların sorumlularını şimdiden kamuoyuna açıklıyoruz. Öncelikli sorumlular bu tasarıyı hazırlayan ETKB ve MİGEM bürokratları ile bu tasarıyı meclise taşıyacak olan Sayın Bakan ile AKP Hükümeti ve oylarıyla tasarıyı yasalaştıracak olan milletvekilleri olacaktır.
Tasarı derhal geri çekilmelidir.
Kamuoyuna duyurulur.
Saygılarımızla;
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
23 Kasım 2014, Ankara