YİNE TAŞERON YİNE MADEN FACİASI!
YİNE TAŞERON YİNE MADEN FACİASI!
Facia, ruhsat hukuku Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü uhdesinde bulunan ve 28.01.2004 tarihinde özelleştirilerek özel sektöre devredilen Siirt ili Şirvan ilçesinde ki Bakır Maden Ocağında 17 Kasım 2016 tarihinde saat 20:30 sıralarında şev kayması nedeniyle meydana gelmiştir. Olayda 16 maden emekçisi toprak altında kalmış, 5 kişinin cenazesine ulaşılmış olup 11 işçiden hala haber alınamamaktadır. Toprak altında bulunan maden emekçilerine ulaşmanın uzun süre alabileceğini tahmin ediyor, yaşamını kaybeden tüm maden emekçilerinin yakınlarına, camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Meydana gelen faciada kurtarma faaliyetleri sırasında organizasyon ve koordinasyonda yaşanan olumsuzluklar gözlemlenmiş ve bu durum tarafımızdan yetkililere iletilerek sorunun çözümüne katkıda bulunulmuştur.
Olayın gerçek nedeni; proje çalışmasının, uygulama aşamalarının ve işletme süreçlerinin detaylı incelenmesi sonucu belirlenebilecektir. Soma, Ermenek ve benzeri kazalar gibi bu kazanında her yönüyle irdelenmesi ve araştırılması büyük önem taşımaktadır. Buradan hareketle ülkemizde halen devam etmekte olan tüm madencilik faaliyetleri ve projelerinin olası riskler, işçi sağlığı ve güvenliği açısından yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Odamız yapılmakta olan bu çalışmaları yakından takip etmektedir. Faciadan sonra odamız yetkilileri ivedi olarak olay yerine giderek incelemelerde ve tespitlerde bulunmuştur. Bu anlamda bazı değerlendirmelerimizi kamuoyuyla bir kez daha paylaşmayı önemli buluyoruz.
Yaptığımız inceleme sonunda;
-Olayın meydana geldiği maden işletmesinde açık işletme yöntemi ile üretim yapılmaktadır.
-Ocak içerisinde ki maden üretimi dört ayrı taşeron firma marifetiyle gerçekleştirilmektedir.
-İşletmede vardiya usulü çalışılmaktadır. İşyerinde 800`ün üzerinde işçi çalışmakta olup işçiler çevre köylerden temin edilmektedir.
-Facia +1480 / +1420 metre kotları arasında yaklaşık çapı 350 ile 400 metre olan dairesel şev kayma sonucu 1,2-1,5 milyon metreküp arasında malzemenin çalışma yapılan alanında bir kısmını içine alarak kaydığı tespit edilmiştir.
Madencilik sektörü, doğası gereği özellik arz eden ve bu nedenle bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren dünyanın en zor ve riskli iş koludur. Maden kazaları incelendiğinde olayın; teknik, sosyal, ekonomik, eğitim, planlama ve denetim sorunları gibi pek çok nedeni olduğu görülmektedir.
Ülkemiz, iş kazalarında dünyada ön sıralarda yer almaktadır. Maden kazaları son yıllarda belirgin olarak artmıştır. Yaşanan Gediz, Kemalpaşa, Dursunbeyli, Elbistan, Karadon, Soma ve Ermenek maden facialarında yüzlerce maden emekçisi hayatını kaybetmiştir. Bu facialarda maden emekçilerinin yanı sıra onlarca maden mühendisi ya yaşamını kaybetmiş ya da mahkum olmuşlardır.
Küresel politikalar nedeniyle uygulamaya konulan özelleştirme, taşeronlaşma, rodövans vb. gibi kar amaçlı uygulamalar; kamu madenciliğini küçültmüş, kamu kurum ve kuruluşlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikimini dağıtmıştır. Yoğun birikim ve deneyime sahip olan kurum ve kuruluşlar yerine üretimin, teknik ve alt yapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı taşeron firmalara bırakılması, buna ek olarak kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş kazalarının artmasına neden olmaktadır.
Bu değerlendirmeler ışığında görüş ve önerilerimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.
- Özelleştirmeler durdurulmalı, taşeronlaşma uygulamaları iptal edilmelidir.
- Kar öncelikli ve ucuz işgücüne dayalı çalışma anlayışı terk edilmelidir.
-Kazaların önlenebilmesi için üretimin maden mühendisliği bilim ve tekniğine, planlama ve bu planlamalara uygun yatırımların yapılmasının yanı sıra sektör, sendika, üniversite, meslek odaları ve kamunun ortak görüşleriyle oluşturulan bir ulusal madencilik politikası oluşturulmalıdır.
-Soma ve Ermenek maden facialarında ki kurtarma faaliyetleri sırasında yaşanılan sorunlar ve eksiklikler bu faciada da yaşanmıştır. Kurtarma faaliyetlerinde yaşanılan sorunların en önemli nedeni bu faaliyetlerin kadrosunda yeterli ve yetkin maden mühendisi bulunmayan AFAD tarafından yürütülmesidir. Afad bünyesinde yeterli ve yetkin maden mühendisleri istihdam ederek maden facialarında ki kurtarma operasyonlarında yetkin ve yeterli hale getirilmelidir.
-Yasal mevzuatlarda yapılacak düzenlemelerle denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekirken, çıkarılan yönetmeliklerde denetimin özelleştirildiği ve ticarileştirildiği, meslek odalarının görüşlerinin dikkate alınmadığı görülmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın, gerekli denetimleri yapabilmeleri için, kadrolarının maden mühendisleri ile güçlendirmesi gereklidir.
-Ölümlere, yaralanmalara ve maddi kayıplara neden olan kazaların, faciaların ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi amacıyla gerekli olan düzenleme, araştırma ve geliştirme programlarının doğru şekilde yapılandırılabilmesi için; ilgili bakanlıkların, madencilik kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların ve madencilik sektörünün, bilgi ve birikimini bünyesinde taşıyan Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumu kurulmalıdır.
-Madencilik Bakanlığı kurulmalı ve sektöre hak ettiği önem verilmelidir.
Kazada yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyor, yakınlarına ve camiamıza başsağlığı diliyoruz.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
19 Kasım 2016, Adana