YÖK ALEYHİNE DAVA AÇILDI
Bilindiği üzere mühendislik; bir düşünce sistematiği ve matematik düşünme becerisi olup, bilim yoluyla elde edilmiş tüm bilgilerden akıl ve deneyim yoluyla somut sentezlere vararak insana ve insanlığa yararlı oluşumları yaratma gücü, bilimi, ekonomiyi, zamanı ve fiziksel kaynakları en iyi şekilde değerlendirip optimum çözüm arayışı içerisinde olmaktır. Mühendislik dünyasına giriş eğitim ile olmaktadır. Mühendislik alanındaki tablonun kalitesini etkileyen önemli parametrelerin biri eğitimdir. Öyle ki; formasyonu oluşturan önemli parametrelerden biri olarak kendinden sonraki süreçlerden de sorumludur.
Maden mühendisliği eğitiminde ülke ihtiyaçlarını gözeten yeterli eğitim kadrosu, eğitim öğretim ve araştırma çalışmaları için gerekli kütüphane, kitap, süreli yayın, internet erişim olanağı, laboratuvarlar, derslikler, yurt, mediko-sosyal vb. altyapısı tamamlanmış, dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel hale getirilmiş kuruluşlar oluşturmak ve buralarda ülkenin gereksinim duyduğu mühendisleri ülke ve toplum yararına yetiştirmek önceliği gözetilmelidir. Laboratuvar olanakları ve uygulamalarının yetersizliği; üniversite öğretim elemanları, üniversite öğrencileri ve meslek odaları gibi tüm tarafların hemfikir olduğu bir konu olmakla birlikte çözümü büyük ölçüde maddi kaynak teminine dayanmaktadır.
Ancak yeni açılan bölümlerin büyük bir bölümü laboratuvar ortamına sahip olmaksızın kurulmakta ve öğrenciler sadece sınıflarda aldıkları eğitimler ile yetiştirilmektedir. Bu durum eğitim kalitesinin düşmesine neden olmakta ve donanımlı maden mühendisi yetiştirilememektedir.
Son açılan maden mühendisliği bölümleri ile beraber halihazırda 20 üniversitede maden mühendisliği bölümü mevcuttur. Bu üniversitelerin 9 tanesinde ikinci öğretim eğitimi de verilmektedir. Yani fiili olarak 29 bölümde maden mühendisliği okutulmaktadır.
Öğrenci kontenjanlarına bakıldığı zaman 1360 birinci öğretim, 647 ikinci öğretim olmak üzere toplam 2007 maden mühendisliği kontenjanı bulunmaktadır. 2012 yılında ek kontenjan alımlarından sonra birinci öğretimlerde 1360 kontenjanın 850‘ sine yerleştirme yapılabilmiş, 510 kontenjan boş kalmıştır. ikinci öğretimlerde 647 kontenjandan 244‘ üne yerleştirme yapılabilmiş, 403 kontenjan boş kalmıştır.
Toplamda 2007 kontenjanın, 1094‘üne yerleştirme yapılmış, 913 kontenjan ise boş kalmıştır.
Ayrıca, mezun olan maden mühendislerinin önemli bir bölümü mesleğinde çalışmamakta ve işsiz kalmaktadır. Bu durum, genç meslektaşlarımızı karamsarlığa itmekte ve gelecekle ilgili düşüncelerini olumsuz etkilemektedir.
Bu konularla ilgili olarak, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığına yapılan başvuru ile talep edilen "maden mühendisliği bölümlerinde bulunan ikinci öğretim programlarının kapatılması, aynı zamanda maden mühendisliği eğitimi veren birinci öğretim programlarının kontenjanlarının azaltılması" isteminin davalı tarafından zımnen reddedilmesi işleminin iptali istemi ile Odamız tarafından dava açılmıştır.