YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI`NA YAZILAN YAZI
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI‘NA 06539 BİLKENT-ANKARA | Ankara; 03.09.2012 Sayı: 7816 |
Anayasanın 135 inci maddesinde tanımlanan "Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşu" olan Odamız, faaliyetlerini 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile 24.08.2005 tarih ve 25916 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Maden Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği çerçevesinde yürütmektedir.
İlgili mevzuat gereği maden mühendisliği mesleğinin gelişmesi, üyelerinin hak ve yetkilerinin sağlanması, meslek onurunun korunması için gerekli çalışmaları yapmak, maden mühendisliği mesleğini ve maden mühendislerini ülke içinde ve dışında temsil etmek, ülke içindeki ve dışındaki meslek kuruluşları ve diğer kuruluşlarla ilişki kurmak ve gerektiğinde etkinliklerde bulunmak, üyelerinin iş ve sosyal güvenliklerini sağlayıcı etkinlik ve girişimlerde bulunmak, Odamızın başlıca amaçları arasında bulunmaktadır.
Bilindiği üzere mühendislik; bir düşünce sistematiği ve matematik düşünme becerisi olup, bilim yoluyla elde edilmiş tüm bilgilerden akıl ve deneyim yoluyla somut sentezlere vararak insana ve insanlığa yararlı oluşumları yaratma gücü, bilimi, ekonomiyi, zamanı ve fiziksel kaynakları en iyi şekilde değerlendirip optimum çözüm arayışı içerisinde olmaktır. Mühendislik dünyasına giriş eğitim ile olmaktadır. Mühendislik alanındaki tablonun kalitesini etkileyen önemli parametrelerin biri eğitimdir. Öyle ki; formasyonu oluşturan önemli parametrelerden biri olarak kendinden sonraki süreçlerden de sorumludur.
Maden mühendisliği eğitiminde ülke ihtiyaçlarını gözeten yeterli eğitim kadrosu, eğitim öğretim ve araştırma çalışmaları için gerekli kütüphane, kitap, süreli yayın, internet erişim olanağı, laboratuarlar, derslikler, yurt, mediko-sosyal vb. altyapısı tamamlanmış, dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel hale getirilmiş kuruluşlar oluşturmak ve buralarda ülkenin gereksinim duyduğu mühendisleri ülke ve toplum yararına yetiştirmek önceliği gözetilmelidir. Laboratuar olanakları ve uygulamalarının yetersizliği; üniversite öğretim elemanları, üniversite öğrencileri ve meslek odaları gibi tüm tarafların hemfikir olduğu bir konu olmakla birlikte çözümü büyük ölçüde maddi kaynak teminine dayanmaktadır.
Günümüzde ülkemizde bulunan üniversitelerimizden halen 19‘unda maden mühendisliği bölümü bulunmakta ve bu bölümlerden 8‘inde ikinci öğretim olmak üzere, toplam 28 program ile öğrenim yapılmaktadır. Bu bölümler ikinci öğretimler için 606, toplamda ise 1966 maden mühendisliği kontenjanına sahiptir. Her biri 41 ila 82 öğrenci alan bu bölümlerde öğrenci fazlalığı nedeniyle var olan olanakların giderek daraldığı, eğitim kalitesinin düştüğü, altyapı olanaklarının yeterince oluşturulamadığı görülmektedir.
2012 yılı ÖSYS yerleştirme sonuçlarına bakıldığında 1966 maden mühendisliği kontenjanının 999‘una yerleştirme gerçekleştirildiği, 606 maden mühendisliği kontenjanı bulunan "ikinci öğretim" programlarına ise yalnızca 175 kişinin yerleştiği görülmektedir. Yeni açılan ve 57 kontenjanı bulunan Atatürk Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümüne ise hiç yerleştirme gerçekleştirilememiştir.
Ülkemizde alt yapısı gelişmiş, öğretim üyesi sayısı yüksek büyük üniversitelerimiz ikinci öğretime ya hiç ilgi göstermemiş ya da sadece çok az bölümlerinde uygulamaya geçmişlerdir. Eğitimde kalitenin düşeceği, üniversitelerin asli görevi olan bilimsel araştırmayı önleyeceği gibi gerekçelerle ikinci öğretime soğuk bakmışlar ve hatta bir çözüm olarak görmemişlerdir. Birinci ve ikinci öğretimi yürütebilecek kadar öğretim elemanı olmaması, aynı öğretim kadrosunun hem birinci hem ikinci öğretimde eşit performansı göstermesi mümkün olmadığından, kalitenin ve verimin düşmesi söz konusu olmaktadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu‘nda, yükseköğretimin planlanmasında ana ilkelerden birinin de; "üretim -insangücü- eğitim unsurları arasında dengenin sağlanması, yükseköğretime ayrılan kaynakların ve ihtisas gücünün dağılımı, milli eğitim politikası ve kalkınma planları ilke ve hedefleri doğrultusunda ülke, çevre ve uygulama alanı ihtiyaçlarının karşılanması" olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 606 öğrenci kapasiteli ikinci öğretim kontenjanının % 28,8‘ini, toplam 1966 maden mühendisliği kontenjanının ise % 50,8‘ini doldurabilen üniversitelerimizde verilen maden mühendisliği eğitiminin kalitesinin artırılabilmesi, aynı zamanda kaynak ve israf kaybının engellenebilmesi amacı ile ikinci öğretimlerin kapatılması ve birinci öğretimlerin kontenjanlarının azaltılması gerekmektedir.
2547 sayılı Kanunda belirlenen amaç ve ilkeler çerçevesinde ülkemizde tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren Kurulunuzdan talebimiz; maden mühendisliği bölümlerinde bulunan ikinci öğretim programlarının kapatılması, aynı zamanda maden mühendisliği eğitimi veren birinci öğretim programlarının kontenjanlarının azaltılmasıdır. Yeni açılması düşünülen bölümler de bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Gereği hususunu bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla
Mehmet TORUN
Yönetim Kurulu Başkanı